| kadro sistemine karşı olsam bile bana verirlerse, verimli çalışmaya devam edeceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | بينما أختلف مع مبدأ التثبيت إن منحوه لي فذلك لن يقلص من أعمالي |
| kadro aldıktan sonra asıl endişelendiğim şey olaydan sonra acayip kıskanç bir ev arkadaşıyla yaşayacak olmak. | Open Subtitles | همي الأساسي في الحصول على التثبيت هو العيش مع شريك سكن مجنون بالغيرة بعد ذلك |
| Evet, zaten kadro komitesine yalakalık yapıyormuş gibi görünmek istemezsiniz. | Open Subtitles | بالكاد كنت أعرفه نعم، لا ترغبون أن تبدون و كأنكم تتملقون لجنة التثبيت |
| Ve Vikipedi ile ilgili herşey sanal olarak, tamamen gönüllülerden oluşan bir kadro tarafından yönetilir. | TED | وكل شئ عن ويكيبيديا يتم إدارته إفتراضياً بواسطة موظفين متطوعين كلياً. |
| En iyi oyuncular. En iyi stadyum. En iyi kadro. | Open Subtitles | يضم أفضل لاعبين ، وأفضل ملعب وأفضل موظفين |
| O Oregon Üniversitesi'nde kadro buldu, ben de burada. | Open Subtitles | لقد ربح منصبا فى جامعة اورجن وانا ذهبت هنا |
| kadro tamamlanmadan anlaşma olmaz. | Open Subtitles | -لا ينعقد هذا الاتفاق دون الجميع |
| Halka arz için birkaç kadro oluşturdum. | Open Subtitles | لقد جمعت بعضاً من الكادر الإداري لمناقشة العروض العامة |
| Boş kadro yarattın, Michael. | Open Subtitles | لقد خلقت شواغر وظيفية يا مايكل |
| kadro komitesiyle çene çalmak için buraya kadar gelmene inanamıyorum. | Open Subtitles | هناك وقاحة بظهورك هنا فقط لتتملق لجنة التثبيت |
| Leonard'ın kadro almasını sağlamak için, komite üyeleriyle flört edecek. | Open Subtitles | انها تخطط لمغازلة أعضاء لجنة التثبيت لتقوي موقف لينرد |
| Sen ne istiyorsan yap ama ben bir kadro için arkadaşlarımı kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | إفعل ما يحلو لك لكنني لا اريد أن أخسر أصدقائي بسبب التثبيت |
| kadro sözleşmesi konusunda taviz verdik. | Open Subtitles | وتوصلنا لحل وسط بالنسبة لمسألة التثبيت في العمل |
| kadro komitesinde sıradaki kişi Profesör Wu. | Open Subtitles | التالي بلجنة التثبيت البروفيسور وو |
| Yerel bir kadro kurup, bir ofis buldu. | Open Subtitles | لقد وجدوا لنا مكتبا فستأجروه لنا مع موظفين محلييين |
| Oh, kısa süreli kadro açığım oldu babanız da gönüllü oldu. | Open Subtitles | كنت في عوز موظفين ووالدك تطوّع |
| O Oregon Üniversitesi'nde kadro buldu, ben de burada. | Open Subtitles | لقد ربح منصبا فى جامعة اورجن وانا ذهبت هنا |
| Gidişi McKinley'de kadro açıldığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | ترحيلها يعني أنها هنالك منصبا متاحا [هنا في [مكنلي |
| kadro tamamlanmadan anlaşma olmaz. | Open Subtitles | -لا ينعقد هذا الاتفاق دون الجميع |
| Halka arz için birkaç kadro oluşturdum. | Open Subtitles | لقد جمعت بعضاً من الكادر الإداري لمناقشة العروض العامة |
| En az 4 kişilik kadro açılacakmış. | Open Subtitles | هناك على الأقل 4 شواغر. |