| Görgü tanıkları 30'lu yaşlarda Ortadoğulu bir adamın arabasını Kafenin yanına park ettikten sonra aniden bir patlama olduğunu söylediler. | Open Subtitles | في متوسط العمر, توجه إلى المقهى و انفجرت السيارة فحسب |
| Yağmur borusu Kafenin altındaki garaja gidiyor. | Open Subtitles | بالوعةُ الصرف تقود مباشرة إلى المرأب تحت المقهى |
| Köydeki Kafenin yanında. O beni görmedi. Ben araba ile geçiyordum. | Open Subtitles | في القرية ، بجانب المقهى هي لم تراني لأنني كنت أعبر في سيارة |
| Ama o senden Kafenin orada ortalık yerde onun için duygularını göstermeni isterdi. | Open Subtitles | آوه , لكنه يتوقع ذلك للعرض المغري جدا لمشاعرك له في المقهى |
| Duvarların makul güçte olduğunu varsayarsak komşuların güvende olacaktır, fakat yüzeye indiğinden aşağıdaki Kafenin açık olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | بإفتراض جدران بقوة جيدة ينبغي أن يكون جيرانك بأمان ولكنها هبطت علي الأرض بدأت أتسائل إذا كان المقهي بالطابق السفلي مفتوحاً |
| Polisler gittiği bir internet Kafenin kataloğunu bulmuş. | Open Subtitles | خدمة المعلومات وجدت إيصالات لمقهى إنترنت يرتاده. |
| Cadde'deki Kafenin hayranıymış. | Open Subtitles | ليس بعد، إنّه معجب كبير بهذا المقهى في الجادّة الـ14 |
| Siz ikiniz Kafenin açılışına hazır mısınız? | Open Subtitles | هل أنتما مستعدتان لافتتاح المقهى الجــديد |
| Kafenin karşı sokağındaki banka kamerasından iyi görüntü yakaladık. | Open Subtitles | حصلنا على صورةٍ جيّدة من المصرف قبالة المقهى. |
| French Club'ın kruvasanları öğleden sonra Kafenin dışında olacak. | Open Subtitles | كرواسان النادي الفرنسي سيكون خارج المقهى بعد الغداء |
| Kafenin güvenlik kamerası varmış. | Open Subtitles | ذلك المقهى لديه كاميرات مُراقبة، لو بإمكاننا إلقاء نظرة على شاشة الحاسوب، |
| Ama sana bu Kafenin en ilginç yanını söyleyeyim. | Open Subtitles | ولكن دعنى أخبرك الشئ المشوق أكثر فى هذا المقهى |
| Genelde onu park yerindeki Kafenin yanında bırakıyorum. | Open Subtitles | إنها تنزل عادة في موقف السيارات قرب المقهى. |
| Kafenin o günkü kayıtlarına ulaşabilirsem, orada başka kimin olduğunu kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | إذا تمكنت من رؤية بيانات المقهى في هذا اليوم بإمكاني إيجاد دليل لمن كان هناك |
| Kafenin sahibi yarım saattir seni dikizliyor. | Open Subtitles | مالك المقهى لديه مشروبات ساخنة من أجلك. |
| Kafenin askeri bir değeri yok. | Open Subtitles | لا توجد قيمة عسكرية بهذا المقهى |
| 100 yıllık geçmişinde bu Kafenin dört sahibi oldu. | Open Subtitles | هذا المقهى تولاه 4 ملاك فى 100 عامـ |
| Bu Kafenin müdavimlerinden Dima diye birini tanıyor musunuz? | Open Subtitles | أتعرف أحد المترددين على هذا المقهى ويدعى (ديما) ؟ |
| Kafenin ortasına doğru yürümeye devam et. | Open Subtitles | فقط تابعي المشي الي وسط المقهي |
| Duvarların makul güçte olduğunu varsayarsak komşuların güvende olacaktır, fakat yüzeye indiğinden aşağıdaki Kafenin açık olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | بإفتراض جدران بقوة جيدة ينبغي أن يكون جيرانك بأمان ولكنها هبطت علي الأرض بدأت أتسائل إذا كان المقهي بالطابق السفلي مفتوحاً |
| Onu, Kafenin penceresinden izliyordu. Bu yüzden telefon konuşması yoktu. | Open Subtitles | (وولف) لمْ يكن يذهب لمقهى (ريكس) ليُقابل فتاته. |