Anne, Scrappy'nin hala kalacak bir yeri yok. | Open Subtitles | ياامى! (سكرّابى) لم يجد مكان للمكوث بعد؟ |
Anne, Scrappy'nin hala kalacak bir yeri yok. | Open Subtitles | ياامى! (سكرّابى) لم يجد مكان للمكوث بعد؟ |
kalacak bir yeri yoktu, ben de ona Grand'da yer ayarladım. | Open Subtitles | وليس لديها مكان تسكن فيه لذا حجزت لها فى الفندق |
Şimdilik kalacak bir yeri yokmuş, ben de ona Grant'da bir oda | Open Subtitles | وليس لديها مكان تسكن فيه لذا حجزت لها فى الفندق |
Bu şekilde hem kalacak bir yeri oldu hem de miras vergisini ödemekten kurtuldum. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ، لديها مكان تسكن فيه ولكي لا أخسر بدفعي لضريبة الميراث |
Komşularından biri, benim de çok değer verdiğim bir kişinin artık kalacak bir yeri yok. | Open Subtitles | أحد جيرانك شخص يهمني كثيراً لم يعد لديها مكان للعيش |
Bu benim bir arkadaşım. Bu gece kalacak bir yeri yok. | Open Subtitles | هذه صديقتي، ليس لديها مكان للنوم. |
Ne söylediğini duydun kalacak bir yeri yokmuş. Bu bizim problemimiz değil. | Open Subtitles | انها تقول انه لا يوجد لديها مكان تذهب اليه - هذا ليس من شأننا - |