| Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum. | Open Subtitles | ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته. |
| Eğer bir daha... benimle sevişmeyeceğine inansaydım... bulabildiğim en uzun ve keskin bıçağı kalbime saplardım. | Open Subtitles | لو ظننت انك لن تمارس الحب معى مرة أخرى كنت سأتناول أطول سكين حادة و أطعنها مباشرة فى قلبى |
| Aslında , kalbime bir pipet yerleştirip daha kolay sömürebilmelerini istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع أفكر بزراعة أنبوب شفط لقلبي لكي يتضح مفهوم الإمتصاص |
| Beklemen lazım. Onu görür görmez, direk girdi kalbime. | Open Subtitles | فى اللحظة التى رأيتها، إتجهت مباشرة لقلبي |
| Bütün bu bilgileri kalbime ve aklıma soktuğumda bunlar beni coşturur. | Open Subtitles | و عندما أقيسُ كُل هذا بقلبي و عقلي ترتفعُ معنوياتي به. |
| Sen bileğini keseceksin ve ben kalbime bir çuvaldız saplayacağım. | Open Subtitles | ستحُزُّ أنت رسغَكَ بشفرة حلاقة, وأنا سَأَغرس دبّوسَ شعر داخل قلبِي |
| Eğer bir daha... benimle sevişmeyeceğine inansaydım... bulabildiğim en uzun ve keskin bıçağı kalbime saplardım. | Open Subtitles | لو ظننت انك لن تمارس الحب معى مرة أخرى كنت سأتناول أطول سكين حادة و أطعنها مباشرة فى قلبى |
| O sesi her duyduğumda, sanki kalbime bir bıçak saplanıyor. Rol yapamıyor işte! | Open Subtitles | كلما سمعت هذا الصوت ، كأنه سكين فى قلبى ، إنها لا يمكنها التمثيل |
| Bu yenilenmis kaderiniz, kalbime bir gülümseme getirdi. | Open Subtitles | انتم اعادتم السعادة الى قلبى لنرى ما الذى نسيناه لنبدا حفل الليلة |
| Tanrım kutsal çeliğin ruhunu vücuduma ver ve kutsal Bakire'nin aşkını kalbime koy. | Open Subtitles | فليضع الرب روح الفولاذ فى أعماقى ومحبة العذراء فى قلبى |
| - kalbime demek isterdim, | Open Subtitles | اين اريد ان اقول فى قلبى ولكن فى الوقت الحالى خلفى |
| Periyi görüyorum kalbime can veriyor bakışları ne hoş | Open Subtitles | ارى هذه الساحرة فتجعل قلبى كله حياة اليس هذا السحر الذى ترمينى بة؟ |
| Onun benden çalınması, kalbime saplanan bir hançer gibiydi. | Open Subtitles | شعور انها سُرقت منيّ كان مثل الموس بالنسبة لقلبي |
| İlk başta, örümcekler dışında birine saldırırsam kendi kalbime hedef aldığım zincir ve bıçakla öleceğimi sanmıştım. | Open Subtitles | وضعت قاعدةً: إذا هاجمتُ أحدًا غير العناكب فأموت، ثم صوّبت النصل لقلبي. |
| kalbime bile sığmayacak kadar. | Open Subtitles | أكثر ممايمكن لقلبي أن يحمله. متأكدة من هذا؟ |
| Yaptıklarını duyduğumda, kalbime bir bıçak sapladığını hissettim. | Open Subtitles | وقتما سمعتُ بما فعلتِ كان مثل خنجراً قد غُرز بقلبي |
| Yaratıcı'nın döndüğünü duydum ve sen olduğun kalbime doğdu. | Open Subtitles | سمعتُأنّالخالقةقدّ عادت، و أوقن بقلبي أنها أنتِ. |
| Her haraketin öyle zarif ki bırak kalbime doğru gelsin. | Open Subtitles | كل حركاتك كغصن رشيق. رجاءً تحرّكْى إلى قلبِي. |
| Bu tip işleri yapmak için, kişiye tamamen güvenmelisiniz, çünkü bu ok kalbime doğru işaret ediyor. | TED | اذن لتقوم بهذا النوع من العمل عليك أن تثق بالشخص كليا لأن هذا السهم متجه إلى قلبي. |
| sevgilim gel kalbime,sevgilim | Open Subtitles | يا حبيبتي تعالي إلى داخل قلبي ، يا حبيبتي |
| "Yaramaz kalbime laf geçmiyor." | Open Subtitles | "لا يسمع وقلب مطيع بالنسبة لي." |
| Elim kalbime koyuyor ve ilan ediyorum ki Almanya'nın barışa ihtiyacı var ve tek dileği de barış. | Open Subtitles | و يدي على قلبي أعلن أن ألمانيا بحاجه إلى السلام و ترغب فقط في السلام |
| ...ama en önemlisi her zaman kalbime yakın olacağını bildiğim bir adam. | Open Subtitles | لكن بأهمية قصوى الرجل الذي أعرف دائما أنه سيكون قريباً من قلبي |
| Bu hançeri kalbime saplayacağım ve tüm gerçekliğim yok olacak. | Open Subtitles | سأدفع هذا الخنجر في قلبي و سأصبح بعدها جثة هامدة |