| İki kişiyi kaldırmaz. Sallanmasını engelle yeter. Ben kendi kayışımı yolluyorum. | Open Subtitles | لن يتحمل ثقل شخصين حافظ عليه ثابتاً سوف أرسل لها حمالتي |
| Fakat seni ölüme götürürsem kalbim bunu kaldırmaz. | Open Subtitles | ولكن قلبي أيضاً لن يتحمل سحبك إلى الموت |
| Fakat seni ölüme götürürsem kalbim bunu kaldırmaz. | Open Subtitles | ولكن قلبي أيضاً لن يتحمل سحبك إلى الموت |
| Yine aynı şeyi izlemeyi yüreğim kaldırmaz. | Open Subtitles | أنا لن أتحمل رؤية هذا مرة ثانية |
| Sonra vicdanın bunu kaldırmaz! | Open Subtitles | لن تجد نفسك صالح للعيش بعدها, صدقنى |
| Ayrıca kimsenin ona "Lordum" demeyi midesi kaldırmaz. Beyler siz çene çalıyorsunuz, oynamıyorsunuz ki. | Open Subtitles | -ولا أعتقد أن أحداً يتحمل أن يُطلق عليه لورداً أيها السادة، أنتم تتكلمون، ولا تلعبون. |
| - Red edilmeyi kaldırmaz. | Open Subtitles | إنه لا يتحمل الرفض |
| William'ın kalbi kaldırmaz bunu. | Open Subtitles | -سيختفي قلب (ويليام) لن يتحمل ذلك |
| - Buradayım, Woody. Yine aynı şeyi izlemeyi yüreğim kaldırmaz. | Open Subtitles | أنا لن أتحمل رؤية هذا مرة ثانية |
| Sonra vicdanın bunu kaldırmaz! İnan Anzor! | Open Subtitles | لن تجد نفسك صالح للعيش بعدها, صدقنى |