| Hem tek başıma kalmak istemiyorum. Korkuyorum. | Open Subtitles | على أيه حال , لا أريد أن أكون وحيده انا خائفة |
| Uzun süre evden uzakta kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون بعيد عن منزلي لمدة طويلة |
| - Betsy. - Daha fazla burada kalmak istemiyorum. Gidelim. | Open Subtitles | ـ لا أريد البقاء هنا، هيا لِنرحل ـ أجل، حسناً |
| Ömrümün sonuna kadar bu işte kalmak istemiyorum ama... ayrılmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | لا أريد البقاء في وظيفتي لبقية حياتي لكنني أخاف أن أتركها |
| Yanında öyle bir güneş olarak kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أبقى بجانبك بهذا النوع من الشمس |
| Biliyor musun, daima şoför kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | سأخبركِ شيئاً لا أريد أن أكون سائقة على الدوام |
| İşte bu. Ben sadece hayatta kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا هو الأمر لا أريد أن أكون على قيد الحياة فقط |
| Hamile kalmak istemiyorum. Ama ona sırtımı mı dönmem gerekir? | Open Subtitles | لا أريد أن أكون حامل , لكن هل يجب أن أُدير ظهري له ؟ |
| Micah burada kendi başıma kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | ميكا أنا لا أريد أن أكون هنا بالأسفل لوحدي |
| - Haydi. - Burada kalmak istemiyorum. Alt kata inelim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون هنا أرجوك أرجوك دعنا ننزل للأسفل |
| Bak, ben keksiz bir evliliğe sıkışıp kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | انظر ، أنا لا أريد أن أكون محصورا في كعكــات بالزواج |
| - Daha fazla burada kalmak istemiyorum. Gidelim. - Tamam, peki. | Open Subtitles | ـ لا أريد البقاء هُنا، هيا لِنرحل ـ حسناً |
| Babamın yaptığı gibi anahtarı kullan. Burada kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | استخدمي المفتاح مثلما فعل أبي أنا لا أريد البقاء هنا |
| Buraya sürdüğümüzde... uzun süre kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | عندما نقودها لهنا لا أريد البقاء هناك لفترة |
| Yanında öyle bir güneş olarak kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أبقى إلى جانبك بهذا النوع من الشمس |
| - Tek başıma kalmak istemiyorum. - Elimde olan birşey değil, Josh. 10 gibi evde olmalıyım. | Open Subtitles | لا أريد أن أبقى هنا بمفردي لا أستطيع أن أساعدك ، جوش لابد أن أكون في البيت الساعة العاشرة |
| Bazıları bana evsiz diyor ama ben tek bir yere bağımlı kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | بعض الناس يطلقون عليها التشَرُد لكننى لا اريد ان اكون مُقيدة بمكان واحد |
| Hamile kalmak istemiyorum. Hamile gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أريدُ أن أكون حامله أنا لا أشعرُ بالحمل |
| Yalnız kalmak istemiyorum çünkü her neyse bu mesajı alır almaz lütfen okula gel ve beni hemen al. | Open Subtitles | و لا أريد أن اكون هنا لوحدي بسبب... على أيّ حال، تعال حال وصول هذه الرّساله، أرجوك تعال إلى المدرسه و خذني حالاً |
| Nişanlımı benimle olmaya ikna etmek... zorunda kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن يكون لإقناع خطيبي إنها ينبغي أن تكون معي. |
| Dallas, gerçekten Noah'la yaptığınız... bu kavgada aranızda kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | دالاس أنا حقاً لا أريد ان أكون بالوسط من هذه العداوة بينك وبين نواه |
| Onunla kalmak istemiyorum. Bazı kötü alışkanlıkları var. | Open Subtitles | لا اريد البقاء معه, لديه بعض العادات السيئة |
| Evde tek başıma kalmak istemiyorum, anne. Çok geç kalmayız. | Open Subtitles | لن أبقى هنا بمفردي لن نبقى طويلا بالخارج |
| Bir kamu avukatı istiyorum. Ayık olsun. Tekrar hapse gitmek zorunda kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أريد محامي دفاع مجاني يا رجل، ومقلعاً عن الشراب، فلا أريد العودة للسجن. |
| Burada kalmak istemiyorum. Resmen ölümü bekliyorum. | Open Subtitles | لا أودّ البقاء هنا، إنّي أنتظر الموت فحسب. |
| Artık seninle evli kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أُريدُ أن أكونَ متزوجاً منكِ بعدَ الآن |
| Gerçekten bugün buraya piliçler gelecek mi çünkü bugün burada mal gibi kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | بجدية هل ستكون هنا بعض العاهرات اليوم؟ لإني لا اريد أن يحدث لي انفجار جنسي هنا |