| Khanka Gölü çok uzakta değil. Orada çok uzun kalmayacağız. | Open Subtitles | بحيرة خانكا ليست بعيدة لن نبقى هناك طويلا |
| Öğrenecek kadar burada kalmayacağız. Buradan çıkmanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لن نبقى هنا حتى نعرف لا بد من وجود طريق للخروج |
| L.A.'a vardığımızda kuzenimde kalmayacağız. | Open Subtitles | عندما نصل إلى لوس أنجليس، لن نبقى مع إبن عمي |
| Eh, burada kalmayacağız, Eurus geliyor ve birileri tüm güvenliğini devre dışı bırakmış. | Open Subtitles | حسناً، لن نبقي هنا (يوريوس) قادمة شخص ما قد عطل كل وسائل الأمن فلتنم جيداً |
| Hazır buradayken tadını çıkart. Uzun süre kalmayacağız. | Open Subtitles | فلتتشبعي بقدر ما يمكنك، لأننا لن نمكث هنا طويلاً |
| Birlikte kalmayacağız. Hanedanlığı korumalıyız. | Open Subtitles | لن نبقى سوية يجب أن نحمي السلالة الحاكمة |
| Hayır. Erken filan değil. Randevumuz var ve burada kalmayacağız. | Open Subtitles | لا، لا ، ليس مُبكرًأ لن نبقى طويلاً، إنهُ موعد ليلي |
| Çok kalmayacağız, eve götürmem gerek. | Open Subtitles | لا بأس، لن نبقى هنا. يجب أن آخذها إلى البيت |
| - Bir daha gelme hala. - Daha fazla burada kalmayacağız. | Open Subtitles | لا تعودي يا عمتي، لن نبقى هنا لفترة طويلة. |
| Onu dinlemeyin. Burada o kadar uzun süre kalmayacağız. | Open Subtitles | لا تستمعوا إليه، لن نبقى هنا كل هذا الوقت. |
| Aslında, yemek için kalmayacağız. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحن لن نبقى للغداء |
| kalmayacağız. Sadece Vorenus ile konuşmaya geldim. Nerede o? | Open Subtitles | . نحن لن نبقى جئت فقط للحديث مع فورينوس . |
| Nasılsa uzun süre kalmayacağız. | Open Subtitles | أعتقد أننا لن نبقى هنا طويلاً. |
| Çocuğu şımartmak için burada kalmayacağız. | Open Subtitles | لن نبقى هنا لنحرس الطفل المدلل |
| Lütfen kendini kendini salma, uzun süre burada kalmayacağız. | Open Subtitles | أرجوك لاتريحي نفسك لن نبقى هنا طويلاً |
| Ne yapacaksanız yapın ama fazla kalmayacağız burada. | Open Subtitles | افعلوا ما بوسعكم لكننا لن نبقى طويلاً |
| Uzun süre kalmayacağız, size bunu getirmek istedik. | Open Subtitles | لن نبقى طويلًا، فقط أردنا أن نحضر |
| Mike, burada uzun süre kalmayacağız. | Open Subtitles | مايك, لن نبقي هنا طويلاً |
| Artık burada kalmayacağız. | Open Subtitles | لن نبقي هنا بعد الآن |
| Cesaretlen çocuğum. Burada çok fazla kalmayacağız. | Open Subtitles | تشجعي يا صغيرتي ، لن نمكث هنا طويلاً |
| Orda uzun kalmayacağız. Üç yada dört yıl. | Open Subtitles | لن نمكث هناك طويلاً، ثلاث سنوات فقط |
| Hayır, kalmayacağız bebeğim. Taksiyle gideceğiz. | Open Subtitles | ،كلا، لن نتأخر يا عزيزي سنستقلّ سيارة أجرة |