| Diğer seçenek ise, bekleyip Kanamanın kendiliğinden durmasını umut etmek. | Open Subtitles | الخيار الآخر، أن ننتظر بحذر ونتمنى أن يتوقف النزيف بنفسه. |
| Kanamanın kontrol altına alınabilmesi için trombosit takviyesine ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج بعض المقويات لتساعده على التحكم فى النزيف |
| Çok fazla giyinmiş olduğundan, Kanamanın ne kadar kötü olduğunu anlayamadık. | Open Subtitles | كان يرتدي ملابس كثيره فلم نعرف حجم النزيف عندما وصلنا لنقطة الاسعاف كان ميتا بالفعل |
| Kanamanın kaynağını bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد أزلت الجلطة لكنني أحاول ايجاد مصدر النزيف |
| Kalp kapakçıklarındaki tahribatın ve Kanamanın artması gibi. | Open Subtitles | الضرر المُتزايد في الصفيحات الدموية و نزيف مُتزايد |
| Ve bu da dokular arasına Kanamanın sonucu mu? | Open Subtitles | و هل هذا هو نتيجة النزيف إلى داخل الفراغات الصدعية؟ |
| Daha sonra da Kanamanın durması için geçen zamanı ölçeceğim. | Open Subtitles | و سأحسب الوقت الذي تتطلبه للتوقف عن النزيف |
| Daha sonra da Kanamanın durması için geçen zamanı ölçeceğim. | Open Subtitles | و سأحسب القوقت الذي تتطلبه للتوقف عن النزيف |
| Kanamanın olduğu yer sebebiyle, ameliyat sırasında uyanık olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | بسبب موقع النزيف تحتاجين لأن تكوني مستيقظة أثناء الجراحة |
| Ameliyat etmeden Kanamanın neden olduğunu anlayabilmenin yolu yok. | Open Subtitles | ليس هناك اي طريقة لي لكي اعرف من اين ياتي النزيف بالظبط مالم تكون في غرفة عمليات |
| Şiddeti, Kanamanın boyutuna ve yerine bağlı olarak değişir. | Open Subtitles | و شدة المرض تعتمد على مكان النزيف و حجم الدم. |
| İçten Kanamanın onu öldürmesi çok daha uzun sürerdi. | Open Subtitles | النزيف داخلي أخذ وقتا أطول لقتله كان بإمكانه أن يذهب للحصول على مساعدة |
| Öncelikle karın içi Kanamanın nereden geldiğini anlamamız için tomografi çekmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نأخذها للأشعة أولاً لنرى مصدر النزيف الباطني |
| Kanamanın yaptığı basıncı azaltmak için acilen ameilyata almalıyız. | Open Subtitles | علينا إخضاعه لجراحة على الفور لتخفيف الضغط الناتج عن النزيف. |
| Adli Tabip, peteşiyal mikro Kanamanın boğulmaya bağlı ölüm olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول الطبيبة الشرعيّة أنّ النزيف الحبري يُشير إلى الموت بالإختناق. |
| Beni tekrar açıp Kanamanın kaynağını bulman gerek. Yapamam. | Open Subtitles | عليك أن تعيد فتحي وتعثر على مصدر هذا النزيف. |
| İç Kanamanın durumuna göre değişir. Birkaç saat belki. | Open Subtitles | يعتمد على النزيف الداخلي الذي لديه ربما لساعتان |
| Göğsünü açıp Kanamanın kaynağını bulmalıyız. | Open Subtitles | سوف نقوم بشق الصدر من ناحية اليسار و نجد النزيف |
| Kanamanın başlaması temiz oldukları anlamına gelir. | Open Subtitles | عندما يبدءوان فى النزيف هذا سيعنى انهما نظيفتين |
| Ağır iç kanaması var. Kanamanın nereden kaynaklandığını bulmak için ameliyata almaları gerekiyor. | Open Subtitles | نزيف داخلي حاد يجب إدخالها غرفة العمليات |
| Kanamanın mümkün olduğunca az olmasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | سأجعلك تصلي إلى حيث تريدي مع نزيف أقل حسناً ؟ |