| Emekliyken de kanser hastalarına yemek götürürdü. | Open Subtitles | أمضت فترة تقاعدها في توزيع العشاء على مرضى السرطان. | 
| Almanya'da kanser hastalarına uyguluyorlarmış. | Open Subtitles | في ألمانيا تستخدم على مرضى السرطان | 
| AIDS hastalarına, kanser hastalarına. | Open Subtitles | مرضى الإيدز, مرضى السرطان تعلم؟ | 
| Kanser ilaçları, kanser hastalarına gidiyor. | Open Subtitles | علاجات السرطان ستذهب إلى مرضى السرطان | 
| Bazen kanser hastalarına bedava koltuk veriyoruz, ama AIDS'lilere... | Open Subtitles | احيانا بكون عنا مقاعد ببلاش لمرضى السرطان اما ايدز | 
| piyasadaki ilaçlardan kanser hastalarına ağrı için verilen miktar kadar verildiğinde uyuşturucu etkisi yapmaktadır, bu toksin testlerinde eroin ile karıştırılabilir. | Open Subtitles | و أيضاً، حينما تكون المخدرات الّتي بجسمه هي نفسها الّتي تعطى لمرضى السرطان ، و المخدر هو الأفيون | 
| Sonuç olarak, kanser hastalarına anti-anjiogenik tedavi uyguladığımızda - - burada, bir tür beyin tümörü olan gliomayı görüyorsunuz - tümörün kaynaksız bırakıldıldığı yerde ciddi değişikliklerin olduğunu görüyorsunuz. | TED | و بالتالي, عندما نعطي مرضى السرطان العلاج المضاد لتولد الأوعية -- هنا, دواء تجريبي لورم دبقي, وهو نوع من سرطان المخ -- ترون هنا تغيرات جذرية تحدث عندما يتم "تجويع" الورم. | 
| kanser hastalarına otopsi yapmıyorlar. | Open Subtitles | -لا يقومون بتشريح مرضى السرطان | 
| kanser hastalarına radyasyon tedavisi yapılır böyle. | Open Subtitles | علاج إشعاع لمرضى السرطان. |