| Beni görmek istemiyorsan, eşyaları kapıcıya bırak. | Open Subtitles | ولو أردتى ألا ترانى مرة أخرى .. اتركى الحقيبة عند البواب |
| kapıcıya. sadece kapıyı açtığı için 100 dolar verirdi. | Open Subtitles | كان يعطي البواب 100 دولار فقط لأنه يفتح الباب |
| Sabah kapıcıya söylerim. Halleder o. | Open Subtitles | سأخبر البواب فى الصباح وهو سيتكفل بالأمر |
| Şey, catering şirketinde o kadar lezzetli seçenekler vardı ki onu kapıcıya gönderdik. | Open Subtitles | حسنا هناك خيارات عديدة جيدة ستأتي في الحال لقد ارسلناها الى البواب |
| Eh, burada bilmediğiniz bu boş kutuları orada tutmak için kapıcıya para verdiğimizdir. | Open Subtitles | حسنا الذى لا تعرفه هو أننا دفعنا للحارس لإبقاء تلك الصناديق الفارغة هناك |
| Onu bulan kapıcıya göre yıllardır burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | وفقًا لكلام البواب الذي وجدها فهي تقطن هنا منذ عدة سنين |
| kapıcıya göre de bu sorun Bay Andrew Restarick'in Güney Afrika'dan dönüşünden sonra ağırlaşmış. | Open Subtitles | ولديها مشكلة في معاقرة الشراب ووفقًا لكلام البواب |
| Ama bana bir iyilik et ayrılırken aşağıdaki kapıcıya haber ver ki kapıyı kilitlesin. | Open Subtitles | فقط أسدي لي خدمة وأخبري البواب في الأسفل أنك مغادرة لكي يقفل المنزل |
| Anahtarı kapıcıya bırak ve ben de gelip sana bir şeyler yapayım, tamam mı? | Open Subtitles | لذا أتركي المفتاح مع البواب وسوف آتِ وأطبخ لكِ العشاء، إتفقنا؟ |
| Tamam, otele giriş yaptıktan sonra kapıcıya ailem için nereden hediye alabilirim, diye sordum. | Open Subtitles | حسناً ، بعد أن قمنا بالحجز في الفندق سألت البواب أين أستطيع شراء هدايا لعائلتي |
| Anahtarı versen yeter; kapıcıya bırakırım. | Open Subtitles | فقط أعطيني مفتاحك و سأتركه مع البواب |
| kapıcıya göre, Kasich Metropolis' teki dairenize hiç gitmemiş. | Open Subtitles | طبقاً لكلام البواب لم يصل "كاسيتش" لشقة العاصمة أبداً |
| Jeff, doktorun bekleme odasındaki herkese.... ...taksi şoförüne, kapıcıya söyledin. | Open Subtitles | جيف , لقد اخبرت كل شخص فى عيادة الطبيب سائق سيارة الاجرة ...البواب |
| kapıcıya başka bir şey bulmasını söylerim artık. | Open Subtitles | لقد سألت البواب قبل قليل لبحث عن شيء ما |
| kapıcıya bıraksınlar. | Open Subtitles | يمكننا أن نجعل البواب يحتفظ بهم لنا |
| Bakıcımız var! Bunları kapıcıya bırakayım. | Open Subtitles | لدينا جليسة اطفال ساترك هذه عند البواب |
| Ya da yarın döneceğime kapıcıya bırakabilir miyim? | Open Subtitles | سأتركه مع البواب |
| Anahtarlarını kapıcıya bırak. | Open Subtitles | اتركي مفاتيحك مع البواب |
| Kim ölmüşse apartmana gidip kapıcıya bahşiş veriyorsun. | Open Subtitles | تعرفين من مات، تذهبين إلى البناية، وتدفعي المال للحارس |
| Şey, okul kapıcıya geç saate kadar bekleyip kapıyı kapaması için artık para ödemiyor dolayısıyla düşündüm ki... | Open Subtitles | حسنا,المدرسة لن تدفع للبواب لكي يبقى متاخرا ويجعل المدرسة مفتوحه مجددا, لذلك افكر ان |