130 bin yıl boyunca neden akıl kapasitemiz hiç değişmedi. | Open Subtitles | لـ 130 ألف عام، قدرتنا لكشف الأسباب بقت دون تغيير. |
İyimserim çünkü sorunlarımızla başa çıkma kapasitemiz hayal ettiğimizden çok daha fazla. | TED | إنني متفائل لأنني أعتقد أن قدرتنا للتعامل مع مشاكلنا هي أكبر بكثير مما نتخيل. |
Ancak en azından bir anlamda kendimizi şekillendirme kapasitemiz de var. | TED | ولكن على الرغم من ذلك، نحن نمتلك القدرة على تشكيل أنفسنا. |
Yalnızlık için yeterli kapasitemiz yoksa, endişemizi azaltmak ve hayatta olduğumuzu hissetmek için diğer insanlara yöneliriz. | TED | عندما لا نمتلك القدرة على العزلة، نلجأ للناس الآخرين لنقلل من قلقنا أو من أجل الشعور بأننا أحياء. |
Eğer kapasitemiz dikkate alınsaydı elemelerde onu sahip olacak kişi bendim. | Open Subtitles | إذا عدنا في الأصل كنت أنا من تستحقه ... أنا كنت من يجب أن تستلمه |
Yüzme kulübümüze katılmak istiyorsanız mevcut iki üye size kefil olmalı ama üzülerek söylerim ki üyelik kapasitemiz şu an dolu. | Open Subtitles | أنت مَنْ الضَّرُوري أَنْ تُتبنّى مِن قِبل عضوين حاليينِ. لكن أَنا آسفُ لإخْبارك , fellas... تلك العضويةِ حالياً في القدرةِ. |
Şefkat, acıma, hayal etme, anlayış, teselli gibi duygulara karşı büyük bir kapasitemiz var. | TED | تعمقنا في قدرتنا على التعاطف, الشفقة والتخيل والشغف والمواساة. |
Kahkaha ve gözyaşı istemsiz insan tepkileridir, ifade kapasitemiz için bir vasiyettir. | TED | الضحك والدموع كلاهما ردود فعل بشرية لا إرادية، ودليل على قدرتنا على التعبير. |
Fakat bu kutlamayla ilerleme için arayış, sevgi ve şefkat için kapasitemiz, eşit olarak kendini ortaya çıkarmak zorunda, kendini ortaya çıkarmak zorunda, | TED | ولكن ضمن هذا الإحتفال السعي لتنمية قدرتنا على الحب والرحمة ينبغي أن يفرض ذاته تماماً بنفس القدر. |
Baraj olmazsa, yakında kapasitemiz dibe vuracak. | Open Subtitles | بحيث أننا سنبلغ قدرتنا القصوى سريعا دون الخزّان |
Bu pişmanlık duyguları suçluluk, aşk ya da merhamet kapasitemiz. | Open Subtitles | قدرتنا على الشعور بالذنب أو الحب أو الرحمة |
Bunu başarabilecek kapasitemiz var. | TED | فنحن لدينا القدرة على فعل ذلك |
Biz insanız ve sevme, şaşırma kapasitemiz ve bir çeşit sınırsız merakımız ve uslanmaz bir sorgulama özelliğimiz var. Primatlar olarak bize en uygun özellikler bunlar bence. | TED | نحن بشر، ولدينا القدرة على أن نحب، ولدينا القدرة على التساؤل، ولدينا نوعا من حب الاطلاع اللامحدود وحب البحث الذي لا يهدأ الذي يوائمنا كثيرا كرئيسيات، حسبما أعتقد. |
Gerektiğinde zor kararlar alacak kapasitemiz var. | Open Subtitles | -ولدينا القدرة على اتخاذ القرارات الصعبة |
Mahkumları saklayacak kapasitemiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا القدرة على إيواء السجناء. |
Hepsini hatırlamaya kapasitemiz yetmez. | Open Subtitles | ليست لدينا القدرة على تذكرها |
Eğer kapasitemiz dikkate alınsaydı elemelerde onu sahip olacak kişi bendim. | Open Subtitles | إذا عدنا في الأصل كنت أنا من تستحقه ... أنا كنت من يجب أن تستلمه |
kapasitemiz dolu. | Open Subtitles | We في القدرةِ. |