| - Larry Bird, beni, önce yağla kapladı sonra uzay gemisi cilası kullanarak süngerle sildi. | Open Subtitles | -لاري بيرد) غطاني بالزيت) ثم قام بتليفي بشمع سفينة الفضاء |
| Beni kuş yemiyle mi kapladı? | Open Subtitles | هل غطاني للتو ببذور الطيور؟ |
| Nil nehri Ijjtawy şehrin tam yanından akıyordu, ve doğuya doğru zamanla kayınca ve değişince, şehrin üzerini kapladı. | TED | كان نهر النيل يتدفق تماما إلى جوار مدينة إيتجتاوي، وبتحوله وتغيره وتحركه مع مرور الوقت نحو الشرق، غطى المدينة من فوق. |
| Lava akımlarından biri üstümüzdeki hangarı kapladı az önce. | Open Subtitles | سيل من الحمم غطى الحظيرة فوقنا |
| Benliğimi hasret kapladı. | Open Subtitles | . .. أنا أنا مريضا بالشوق |
| Enerjisi salonu kapladı ve bu sayede sıradışı bir sohbet oldu. | TED | و بالتالي ملأ الجو حوله بطاقته تلك و قمنا بحوار غير عادي. |
| Ardından gitmem gereken günün gecesi geldiğinde içimi o kadar akıllı çocuğun içinde berbat durumda olacağıma dair bir endişe kapladı. | Open Subtitles | وفي الليلة التي يفترض بعدها رحيلي للجامعة انتابني قلق شديد عن كم سأكون فاشلاً بين كل أولئك المتفوقين |
| Evet, kapladı. | Open Subtitles | أجل، غطاني. |
| Bir anda.. Beyaz bir ışık kapladı her yeri | Open Subtitles | فجأة، غطى اللون الأبيض على كل شيء |
| Su baskını, Dünya'nın neredeyse bütün kabuğunu kapladı. | Open Subtitles | الفيضان غطى معظم القشرة الأرضية |
| Katil, Dylan'ın vücudunu jel ile kapladı. | Open Subtitles | إن القاتل قد غطى جثة (ديلان) بهذا الجل |
| Benliğimi hasret kapladı. | Open Subtitles | . .. أنا أنا مريض بالشوق |
| Binanın içerisine koştum, avize sallandı ve havayı tekrar siyah duman kapladı. Sonrasındaki 5 dakikada, yine daha fazla kuma ve daha fazla toza büründük. | Open Subtitles | ودخان أسود ثانيةً ملأ الهواء خلال 5 دقائقِ أخرى تغطينا ثانية بغبارِ أكثرِ |
| Ama sesi ruhumu kapladı garip, tatlı bir tınıyla. | Open Subtitles | لكن صوته ملأ روحي له صوت عذب وغريب |
| Bütün hayatımı kapladı. | Open Subtitles | فقد ملأ كل حياتي |
| Birdenbire içimi bir his kapladı. | Open Subtitles | لقد انتابني شعور فجأة، |