Senin mantığına göre, bu taş seni kaplanlardan uzak tutar. | Open Subtitles | حسب كلامك هذا يمكنني الإدعاء بأن هذه الصخرة تبعد النمور |
Onlar sizin bu bölgeyi kaplanlardan temizlediğinizi düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقدون أنك سوف تُخلّص المنطقة من النمور |
Bak kardeşim, ben sana yılanlardan bahsediyorum tamam mı kaplanlardan, Vietkong'dan, bir sokuşta öldüren sineklerden. | Open Subtitles | يا رجل، أنا أتحدث عن الثعابين أنا أتحدث عن النمور والحيوانات المفترسة والبعوض الذي سيتسبب بقتلك |
kaplanlardan, gerillalardan, sivrisineklerden bahsediyorum. Ölürsün oralarda! | Open Subtitles | أتحدث عن النمور والحيوانات المفترسة والبعوض الذي سيتسبب بقتلك |
Ateşten, mağaralardan, keskin dişli kaplanlardan bahsediyoruz. Onların muhabbet konusu neydi bilmiyorum, fakat konuşuyorlardı ve belirttiğim gibi konuşmanın evrilmesinde rol alan çok fazla insan var, 100 milyar kadar insan söz konusu. | TED | لقد منا نتكلم, أظن, عن النار والكهوف و النمور حادة الأنياب. لا أعرف ما تحدثوا عنه, لكنهم تحدثوا الكثير, وكما قلت, هناك الكثير من البشر يطورون الكلام حوالي مائة بليون من البشر في الواقع. |
- Evet, Francis, sen kaplanlardan sorumlusun. - Güzel. | Open Subtitles | ـ حسناً ، أنت مسئول عن النمور ـ جيد |
Bu kaplanlardan biri 17 yaşında mı? | Open Subtitles | أرى أن أحد هذه النمور فى الـ17 من عمره |
kaplanlardan ve W. Blake'ten bahseden kim? | Open Subtitles | الفتى ذات النمور و الفهود ؟ |
- kaplanlardan korkmuştum. | Open Subtitles | -لقد خفت من النمور |