| Bu para ile ne yapacağımız hakkında Karım ve ben önce beş karar aldık. | TED | قامت زوجتي وأنا بدايةً بأخذ خمس قرارات مع الأموال. |
| Nitekim, Karım ve ben onlarla ilgili bazı şeyler yüzünden biraz tartışıyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة، زوجتي وأنا جادل على قليلا خاصية عندي. |
| Aslında bu akşam Karım ve ben Yeşilin Üstündeki Mağara lokantasında yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا وزوجتي كنا ذاهبين لتناول العشاء الليلة في الكهف الأخضر |
| Hayır hayır, demek istediğim, Karım ve ben senin sex klibini bulmuştuk. | Open Subtitles | مهلاً, لا, لا, لا أعني, أعني أنا وزوجتي قد وجدنا فيلمكما الإباحي |
| Karım ve ben yıldönümünde fazla masraf etmeyeceğimize uzlaştık. | Open Subtitles | وحياتك ستصبح كالعيش في الجحيم لقد إتفقت أنا و زوجتي أننا لن نصرف الكثير من المال على عيد زواجنا |
| Karım ve ben programınızı çok seviyoruz. Gitmeden önce bana imzalı bir resminizi verebilir misiniz? | Open Subtitles | انا وزوجتي نحب برنامجك كثيرا هل استطيع الحصول على توقيعك؟ |
| Karım ve ben, iki gün önce Viyana'daki bir ajans tarafından tutulduk. | Open Subtitles | تم إستخدامى أنا و زوجتى بمعرفة وكاله فى فيينا منذ يومين |
| Karım ve ben L.A. de yaşıyoruz, ve 2 büyük spor arabamız vardı. | Open Subtitles | اعيش انا و زوجتي في لوس انجلوس و لقد كنا نملك سيارتين من ذوي الدفع الرباعي |
| Karım ve ben, bu kulübeyi bulduğumuzda boş duruyordu. | Open Subtitles | زوجتي وأنا وجدنا هذا الكوخ وكنا نستريح به |
| Karım ve ben bazen haddimizi aşarız. | Open Subtitles | زوجتي وأنا نعاني مشكلة في تمييز الحدود التي يجب عدم تخطّيها. |
| Karım ve ben basit bir şekilde yetiştirildik, fakat şehirde büyüdük ve oğlumuz ve kız kardeşlerinin iyi bir şekilde eğitim almalarını sağladık. | Open Subtitles | زوجتي وأنا بكل صراحة ترعرعنا، وصاحبنا ارتفاع اجتماعي وتمكنا من تعليم ابنائنا وأخواتهم جيداً. |
| Demek istediğim bunun hakkında pek fazla bir şey bilmiyorum. Karım ve ben kamp gezisindeydik. | Open Subtitles | أعني، أني لا أفهم في هذه الأمور كثيراً، زوجتي وأنا متواجدون هنا في مخيم |
| Ağabeyim yargıç olduğunda, Karım ve ben aile işlerinde çalışmayı bıraktık. | Open Subtitles | عندما أصبح أخي قاض بقيت أنا وزوجتي لندير الأعمال التجارية للعائلة |
| Karım ve ben sıkı çalışırız. Onun bir, benim iki işim var. | Open Subtitles | أنا وزوجتي نعمل بجد، لديها وظيفة وانا لدي وظيفتين |
| Karım ve ben, çatıyı İspanyol tarzında dekore ettirmeye karar verdik. | Open Subtitles | أنا وزوجتي قررنا تركيب البلاط الإسباني على السقف |
| Karım ve ben evliliğimizi düzeltebileceğini söyleyen bir terapist tarafından dolandırıldık. | Open Subtitles | أنا و زوجتي تم خداعنا لتونا من قبل مُعالج نفسي قال أنه يستطيع إصلاح زواجانا |
| Bu yüzden Karım ve ben mum kullanıyoruz. | Open Subtitles | لهذا أنا و زوجتي نستخدم الشموع |
| Karım ve ben basit insanlarız, efendim. | Open Subtitles | أنا و زوجتي أناس بسطاء يا سيدي |
| - Karım ve ben geçen sene... Loire Vadisine gittik. Bu şaraptan dört kasa almadan edemedik. | Open Subtitles | لقد ذهبنا لوادي لواير العام الماضي ولم نستطع انا وزوجتي مقاومة شراء 4 صناديق منه |
| Karım ve ben tartıştığımızda ve yatağa sinirli gittiğimizde. | Open Subtitles | عندما نتخاصم انا وزوجتي ونذهب الى السرير غاضبين |
| Karım ve ben bu ay yeni bir ev alacağız. | Open Subtitles | أنا و زوجتى نستعد لشراء منزل جديد هذا الشهر |
| 1996'da, Karım ve ben... ilk karım- | Open Subtitles | .. في عام 1996 كنت أنا و زوجتى زوجتى الأولى |