| Sen karına kavuşacaksın, ben de parama. Böylece herkes mutlu olacak. | Open Subtitles | وأنت سوف تستعيد زوجتك وأنا أحصل على أجرى، وكلنا نصبح سعداء |
| Şimdi sizi dizime alıp kıçınıza şaplak atmadan önce evine, karına git. | Open Subtitles | اذهب إلى منزلك الآن عند زوجتك قبل أن أضعك على ركبتي وأصفعك |
| Kabul etmediği işi, karına tekrar teklif etmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريد مني أن أعرض على زوجتك نفس الوظيفة التي رفضتها |
| karına kasabayı terk ettiği saniyede onu aldattığını söylemeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك ان تشرح لزوجتك أنك خنتها عندما تركت هي البلدة؟ |
| Lanet olası karına sen bakamıyorsan, benim ne yapmamı bekliyorsun, ha? | Open Subtitles | إن لم تكن قادراً على الإعتناء بزوجتك ماذا كنت تتوقع مني فعله إذن ؟ |
| Keşke olanları karına söylemeden önce onu bir güzel sikseydim. | Open Subtitles | أتمنى فقط أني ضاجعت زوجتك قبل أن أخبرها بخيانتك لها |
| Bu bakışı en son, eski karına evlenme teklif ettiğimde gördüm. | Open Subtitles | لم أرَ تلك النظرة منذ أن عرضت الزواج من زوجتك السابقة. |
| Bir asır önce insan olan karına şimdiyse komik bir garsona. | Open Subtitles | منذ قرون مضت، كان تجاه زوجتك البشرية الآن، تلك النادلة التافهة |
| Yani E.R.P.'ye yeşil ışık yakmamakla, karına çakmayı takas edeceğim. | Open Subtitles | فتعتقد أنني سأبادل مضاجعة زوجتك بعدم إعطاء الضوء الأخضر للمشروع؟ |
| Ve gecenin geç vakitlerindeki sms detayları var ya, onları karına yollacağım. | Open Subtitles | وسوف ارسل كل البيانات عن ليلتك السابقه الى زوجتك فى رساله نصيه |
| Bir kere karına yalan söylediysen, tek çıkış yolu iki kat yapmaktır. | Open Subtitles | المرة التي تكذب فيها على زوجتك المخرج الوحيد منها هو انخفاضك أكثر |
| karına yardımcı oldum. Kendisi şu anda Beyaz Saray'ı yönetiyor. | Open Subtitles | ـ أحسنت إلى زوجتك ـ التي يحدث في هذه اللحظة |
| karına haber versen iyi olur. Meraklanmaya başlayacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن تخبر زوجتك بالأمر لابد أنها قلقه |
| Her şeyi berbat eden kimdi? karına o kadar kaba... - ...ve kıskançça davranmasaydın. | Open Subtitles | من هو الذي أفسد الأمر برمته , انه أنت لو أنك لم تحمل ذلك الشك الغبي بداخلك اتجاه زوجتك |
| Üzerinde kesici alet taşımaktan. Bir de karına fiziksel saldırıda bulunmaktan. | Open Subtitles | لحمل سلاح وإخفاؤه . أيضا ، الاعتداء وضرب زوجتك |
| Demek sevmediğim karına dönmek zorundaydın öyle mi? | Open Subtitles | لذا رجعت إلى زوجتك التي لا تحب. حسنا، توضحت الأمور |
| Önce şu dikbaşlı karına biraz öğüt vermem gerekiyor. Nerede o? | Open Subtitles | لا تتحدث هكذ مع العلماء أين زوجتك تلك المتهورة. |
| karına daha sert vurduğunu söyle pis korkak. | Open Subtitles | أرجوك.. أخبرني أنك تضرب زوجتك أقوى من هذه الضربة, أيها الجبان |
| karına sahip olmak hoşuna gidiyor ama sadece kamerada, bedensel olarak değil. | Open Subtitles | إنك تستمتع بأخذ أوضاع لزوجتك ولكن في الصور فقط وليس في الحقيقة |
| Tam olarak dediklerimi yaptığın sürece karına ve çocuklarına hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا شيء سيحصل لزوجتك و أولادك طالما تقوم بما أطلبه منك بالضبط |
| karına ulaşmaya çalışıyoruz, onunla konuşmak ister misin? | Open Subtitles | نحن نحاول الإتصال بزوجتك. هل تريد التحدث إليها؟ |
| Eğer bu doğruysa, o zaman karına tecavüz edip öldüren adam hâlâ serbest demektir. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان ذلك صحيحاً ، فالرجل الذي إغتصب وقطع زوجتكَ لا يزال بالخارج |
| Lütfen karına selam söyle ve burada olamadığı için üzüldüğümü anlat. | Open Subtitles | رجاءً قُولْ مرحباً إلى زوجتِكَ الرائعةِ . واخبرُها اني آسف لانها لَيستْ هنا مَعك. |
| Evi, arabaları ve aylığının yarısını karına veriyorum. | Open Subtitles | أحكم لزوجتكَ بالبيت و السيّارات ونصف راتبكَ. |
| Yani bu işi şiddet kullanmadan çözmek ikimizin de kârına olur. | Open Subtitles | لذا لدينا نيّة مشتركة بحل المسألة بدون اللجوء للعنف. |
| Bu uçuş hakkında karına yalan mı | Open Subtitles | كذبت عليّ بشأن زوجَتك |
| Bu gece sana ve karına yaşattığım acı için beni affedersin. | Open Subtitles | تستطيع أن تسامحني عن الألم الذي سببته لك ولزوجتك الليلة |