| Bu şekilde, herbiri adına bir karıncası olan tek aile biz olabiliriz. | TED | ونحن قد نكون الأسرة الوحيد التي لها نملة سميت لكل واحد منا. |
| Bir Avustralya dokumacı karıncası kolonisinin geleceğinin parçası olan bir larvayı çenelerinin arasında taşıyor. | Open Subtitles | تحمل نملة الحبّاك الأسترالي جزءًا من مستقبل مستعمرتها يرقة في فكَّيها |
| Acil servisten, ateş karıncası için gittiğinizi söylediler. | Open Subtitles | طوارئ محلية أخبرتنا بأنك سجلت دخولك جراء عضة نمل ناري ؟ |
| Güneş tekrar ortalığı kavurmadan önce bir kraliçe bal karıncası kumu kazıyor. | Open Subtitles | تحفر ملكة نمل العسل في الرمال قبل أن تجفّفه الشمس مجددًا |
| İstilacı Arjantin karıncası genişleyebilir araştırma ağları kurar. | TED | النمل الفضي يغزو ويعمل شبكة بحث متوسعة. |
| Anahtarlar, ateş karıncası yuvasında | Open Subtitles | وجدت مفاتيح في تلة النمل الناري |
| Ama sidik karıncası kapı sövesinde oturur ve sidik gibi kokar. | Open Subtitles | ولكن هذه النملة فقط تجلس على مقبض الباب رائحتها مثل البول |
| Bufalo karıncası ağırlığının 30 katını kaldırabilir, biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أن نملة "البافلو" يمكنها رفع 30 ضعف وزنها ؟ |
| Eğer gitmezsen "göz bebeklerine bal döküp, üzerine yüz tane ateş karıncası salacakmış." | Open Subtitles | وإذا لم تظهر، فإنّها... "ستقطّر العسل على مقلتي عينيك، وستُطلق 100 نملة نار". |
| Gözünün üstünde yüz tane ateş karıncası mı yoksa kalabalığın karşına geçip "sözlerim o kadar kötü ki kar yağarken çıkıp çığlık atasım geldi." demek mi? | Open Subtitles | مئة نملة نار على مقلتي عينيك، أو القراءة لحشد من الناس، "النثر سيء للغاية، لقد أرسلني للصراخ في الثلوج". |
| Karıncalardan bahsetmemin bir sebebi kocamın da bir karınca taksonomisti olması. Evlendiğimizde, bir karıncaya benim ismimi takma sözü vermişti, ve sözünü tuttu. Procryptocerus nalini, bir tepe örtüsü karıncası. | TED | أحد الأسباب أنا اقول لكم عن النمل لأن زوجي، الذي هو في الواقع اختصاصي تصنيف النمل وعد عندما تزوجنا، انه سوف يسمي نملة على اسمي ، وهذا ما فعله فعلاً -- ناليني، نملة لمظلة الشجرة |
| 24 saat karıncası. | Open Subtitles | نملة الأربع والعشرون ساعة. |
| Günümüzün Fabergé'si Joel Arthur Rosenthal tarafından benim için yapılmış, safir ve topazdan bir ekin karıncası. | Open Subtitles | نملة حصاد من الياقوت الأزرق والأصفر صُنعت لي بواسطة (جويل أرثر روزنتال) "فابرجيه" عصرنا. |
| Özellikle rakip bal karıncası kolonileri hedef alırlar. | Open Subtitles | يقصدن خصيصًا مستعمرات نمل العسل المنافِسة |
| Arizona çölünde, kraliçe bal karıncası çok meşguldü. | Open Subtitles | في صحراء "أريزونا"، ظلّت ملكة نمل العسل مشغولة |
| Umarım ateş karıncası değildir, lütfen olmasın. | Open Subtitles | ما ذلك الشيء الذي يزحف علي؟ ارجوك أيها النمل لا تؤذني... |
| İnşallah ateş karıncası değildir, inşallah değildir. | Open Subtitles | ليست عناكب! ارجوك أيها النمل لا تؤذني... ! |
| Hotrod karıncası hariç herkes. | Open Subtitles | "الجميع باستثناء "النملة المعدَّلة |