| Doktor yürüyemeyeceğimi söyledi, ama burada karşınızdayım. | TED | قال الأطباء أنني لن أتمكن من المشي، ولكن ها أنا أمامكم. |
| Görünüşte sadece bir kıyafet tasarımcısı olarak burada, karşınızdayım ama çok eski dokumalar ve modern kumaşların katmanları arasında çok daha yüksek bir amaç ve asıl tutkumu buldum. | TED | ظاهريَّا، أقف أمامكم اليوم كمجرد صانع ملابس، ولكنني وجدت في طيَّات الأقمشة القديمة والمنسوجات الحديثة، هدفًا أسمى. |
| Evet ben sadece bir kıyafet tasarımcısı olarak karşınızdayım. | TED | نعم، ظاهريَّا، أنا أقف أمامكم كمجرد صانع ملابس. |
| Şu anda karşınızdayım ve hiç korkmuyorum. | Open Subtitles | إنني أقف هنا أمامكم الان بدون أي مخاوف على الاطلاق |
| Büyük bir hata yaptığını anlayan biri olarak karşınızdayım. | Open Subtitles | أقف أمامك بينما الرجل يدرك بأنني فعلت شئ خطئ |
| Şu anda karşınızdayım ve hiç korkmuyorum. | Open Subtitles | إنني أقف هنا أمامكم الان بدون أي مخاوف على الاطلاق |
| Demir bedeli ödedim ben. Şimdi de karşınızdayım. | Open Subtitles | لقد دفعت الثمن الحديدي وها أنا أمامكم |
| Şu anda tam karşınızdayım. Hepimiz bir aradayız. | TED | أنا هنا أمامكم وجميعنا هنا معاً . |
| Capua'nın değerli sakinleri yaşlı gözlerime rağmen yine de karşınızdayım şehrimize ve yüreğimize karşı işlenen suç yüzünden mahvolmuş durumdayız Magistrate Titus Calavius öldürülmüştür. | Open Subtitles | مواطني (كابوا) الأعزاء! أقف أمامكم والدموع تملأ عيني |
| Sevgili Abuddin'liler. Ülkemizin tarihinde kritik bir anda karşınızdayım. | Open Subtitles | مواطني (عبودين)، أقف أمامكم اليوم في لحظة حاسمة في تاريخ دولتنا |
| İşte bu sebeple şu an karşınızdayım. | Open Subtitles | ولهذا فإنني أمامكم الآن .. |
| Adım John Hawkes. ve bugün karşınızdayım. | Open Subtitles | أدعى (جون هوكس) وأقف أمامكم اليوم |
| Şimdi olduğum gibi karşınızdayım ve yaptığım kötü şeyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | الآن أقف أمامك كما أنا وأنت تعرف عيوبي |