| Bana göre bugünkü Yahudi karşıtlığı büyük bir Yahudi fenomeni. | Open Subtitles | أعتقد أن معاداة السامية اليوم بصورة مجملة لهي ظاهرة يهودية |
| Karşı karşıya olduğumuz problem Katoliklik karşıtlığı. | Open Subtitles | الآن ، المشكلة وصلت إلى هنا هذه معاداة للكاثوليكية. |
| Yahudi karşıtlığı bizim tam anlamı ile geride bırakmaya çalıştığımız şey. | Open Subtitles | معاداة السامية بالضبط هو ما نحاول ان نتركه ورائنا |
| "Yeşil ruh"un satışını arttıracak bir sigara karşıtlığı fikriyle geldi. | Open Subtitles | لقد خرج بقضية معاداة التدخين كطريقة للكشف عن السجائر الخضراء الجديدة |
| Bu ırkçılık, cinsiyetçilik, yahudi karşıtlığı, kadın düşmanlığı. | Open Subtitles | انها عنصرية ، تمييز الجنس معاداة السامية ، كراهية النساء |
| Ayrıca Yahudi karşıtlığı da bizim sorunumuz. | TED | كما أن معاداة السامية تعد من مشاكلنا. |
| (Video) John Markoff: Uyuşturucu, seks, rock 'n' roll ve ve savaş karşıtlığı gibi karşı kültürün bilgisayarla ne ilgisi olduğunu biliyor musunuz? | TED | مشهد: هل تريد أن تعلم ماهو دور الثورة - التحررية في المخدرات ، والجنس ، وموسيقى الروك ، وحركة معاداة الحرب في تطور صناعة الكمبيوتر ؟ كل شيء. |
| Disneyland gibi. Yahudilik karşıtlığı dışında. | Open Subtitles | كـ(ديزني لاند)، عدا أنها بدون معاداة السامية |