| Sizi hava kararınca görürsem tutuklamak zorunda kalırım. | Open Subtitles | لو أمسكت بكم فى البلدة بعد حلول الظلام سأقوم باحتجازكم |
| Sizi hava kararınca görürsem tutuklamak zorunda kalırım. | Open Subtitles | لو أمسكت بكم فى البلدة بعد حلول الظلام سأقوم باحتجازكم |
| Hava kararınca benimle gelecek güçlü on gönüllü lazım. | Open Subtitles | احظر لي 10 متطوعين الافضل والاقوى لياتوا معي حالما يحل الظلام |
| Sessiz seyirde kalın. Hava kararınca yüzeye çıkacağız. | Open Subtitles | إبق على السرعة الصامتة عندما يحل الظلام , سنصعد للسطح |
| Hava kararınca hareket edeceğiz. Sokaklar insan kaynıyor. | Open Subtitles | فور حلول الظلام سنعبر الجسر مع مئات الفارين |
| Ama bizimkiler beni haVa kararınca bırakmazlar. | Open Subtitles | لكن اهلي لن يتركوني إبق خارجا بعد الظلام |
| Sonra Hava kararınca Onu Gizli Bir Yere Götürüp Gömeceğiz | Open Subtitles | لاحقاً , عندما يحين الظلام سنأخذه إلى مكان سري و نقوم بدفنه هناك |
| Sonra, hava kararınca gizli bir yere götürüp gömeceğiz. | Open Subtitles | لاحقاً , عندما يحين الظلام سنأخذه إلى مكان سري و نقوم بدفنه هناك |
| Eğer geri dönmezsem, hava kararınca kapıyı kilitle ve kimseyi alma içeri. | Open Subtitles | اذا لم اعد, اغلقي الباب عند حلول الظلام . ولاتدعي اي احد يدخل |
| Hava kararınca gelelim en iyisi | Open Subtitles | من الأفضل أن ننتظر دعينا نعود بعد الظلام |
| - Seni duydum. Ben buraya 20 dakika sonra, ...hava kararınca falan gelirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكنّني ظننتكَ ستمرّ عليّ بعد حوالي 20 دقيقة عندما يحلّ الظلام. |
| Hava kararınca gitmeniz gerek, yerlere çöp atmayın... içki içmek yok. | Open Subtitles | ،لهذا يتعين عليكم الذهاب عند حلول الظلام لا ترموا النفايات وممنوع الشرب |
| Güzel ama hava kararınca yapacak pek bir şey yok. | Open Subtitles | إنّه حقاً جميل، لكن حقاً لا يوجد شئ حين يحل الظلام. |
| Hayır, hava kararınca onca şeyle yolun ortasında ... insanlara yakalanırız, ardından bir kilometre çapında... ne kadar şu şeylerden varsa bizi havalimanına kadar kovalar. | Open Subtitles | إذا تم الإمساك بنا مع كل هؤلاء الناس بعد الظلام سيكون كل فرد من هذه الأشياء في حدود أميال حولنا سيطاردونا طوال الطريق إلى المطار |
| 5:30'da oraya gidip hava kararınca arabamı birkaç blok öteye park edeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى هناك في حوال الـ5: 30 وعندما يحلّ الظلام سأركن السيارة على بعد بضعة أحياء |
| Hava kararınca Werfen köyüne ineceğiz. | Open Subtitles | "وبمجرد حلول الظلام سندخل الي قرية "فيرفن |
| Şatonun batısına bakan korudayız. Hava kararınca köye ineceğiz. Harrod öldü. | Open Subtitles | في الغابة غرب القلعة سنهبط في الظلام هارود" مات" |
| Önemli değil. Hava kararınca bir yol bulup oraya dönmeli ve Alvarez'i öldürmeliyiz. | Open Subtitles | هذا لايهم، علينا الرجوع ونحاول قتل "الفاريز" بعد حلول الظلام |
| Hava kararınca bana saldıracağından mı korkuyorsun? | Open Subtitles | و تخشى أن تهاجمنى عندما يحل الظلام ؟ |
| Hava kararınca kabloyu hemen kessek ve sonra siktir olup gitsek ya? | Open Subtitles | لماذا لا نقطعه بحلول الظلام وننسحب? |