| Evet, takım o sarhoşa 10 milyon dolar öderse kariyerinin sona ereceğini biliyordun. | Open Subtitles | نعم، إذا دفع فريق آخر 10 مليون دولار أكثر لهذه الجثة ستخسر مهنتك |
| kariyerinin ne kadar önemli olduğunu biliyorum, ...sadece senin Butter Stick pastanesinde kablosuz ağlarla ...bir iş yönettiğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | اعلم كم ان مهنتك مهمة لك ولا استطيع تخيلك تديرين شركة من خلال الواي فاي المجاني في مخابر عصا الزبد |
| Chris ile birlikte koridorda sessizce oturduk. kariyerinin en önemli davasını savunmasına çok az kalmıştı. | TED | بينما جلست أنا و كريس صامتين في المدخل قبل لحظات من دخوله لمناقشة أهم قضية في حياته المهنية |
| Seni sever ama kariyerinin seyri hakkında bir fikre sahip olması gerek. | Open Subtitles | نعم انه يحبك لكنه حصل على نقطة الحقيقية للرأي حول مسار حياتك المهنية |
| Bu is devam ederse ikimizin de kariyerinin bitecegini söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر سيفسد مهنة كلانا لو افتضح أمرنا |
| kariyerinin çoğunu çocuk suçları üzerine çalışarak geçirdi ve çalışmalarında çoğu müşterisinin çizgi roman okuduğunu fark etti. | TED | أمضى أغلب مهنته وهو يعمل مع المنحرفين القاصرين، وفي عمله لاحظ أن أغلب عملائه يقرؤون القصص المصورة. |
| Bu, kariyerinin en önemli filmi. | Open Subtitles | كلّ ما أقوله، أن هذا أهم فيلم في مسيرتك الفنية |
| Tuhaftır ama her büyük oyuncu kariyerinin büyük yenilgilerini unutmakta zorluk çeker." | Open Subtitles | لكن كل لاعب يتذكر بشدة أقسى الهزائم التي مر بها في مسيرته |
| Gerçekten bu paten yarışı kariyerinin sona ermeyeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتحسبين حقاً أن مهنتكِ هذه المتعلقة بسباق التزلّج تجدي نفعاً؟ |
| Aslında Albuquerque'de şarkıcılık kariyerinin peşinden koşuyor. | Open Subtitles | في الحقيقة هي تلاحق مهنتها في الغناء في آبيكوت |
| Bir Amerikan senatörü olarak görevine devam mı edeceğini yoksa kariyerinin ortadan mı kalkacağını tayin edecek kadar büyük. | Open Subtitles | كبير بما يكفي لصنعِ الفارق بين إستمرارية مهامك كعضو مجلس شيوخ في الولايات المتحدة، أو تقليص مهنتك إلى العدم. |
| kariyerinin doğudan bir güneş gibi yükseldiğini görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى مهنتك تنهض في الشرق مثل الشمس. |
| Akademik kariyerinin en önemli günü ve beni davet bile etmedin. | Open Subtitles | اليوم الكبير في مهنتك الأكاديمية، وأنت لم تهتمي لتدعوني |
| Kıymetli kariyerinin bir yalandan ibaret olduğunu açığa çıkaracaktı. | Open Subtitles | كانت ستفضح حقيقة أن مهنتك الثمينة مجرد كذبة |
| Ayrıca fark edeceğiniz gibi o parlak kariyerinin sonuna gelmiş olabilir. | Open Subtitles | أنتم تدركون أيضا ، أنه سيكون جيدا في مفترق طرق حياته المهنية اللامعة |
| O halde kariyerinin geri kalanını masa başında geçirecek. | Open Subtitles | إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب. |
| Şey, kariyerinin bu dönemindeki bir faydası işini korumandır. | Open Subtitles | حسناً، هناك فائدة لك في حياتك المهنية و هي أنك على الأقل ستحتفظ بعملك. |
| kariyerinin dışındaki şeylerden ötürü sana imrendiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بانه يحسدك لامورٍ اخرى بالأضافة الى مهنة عملك |
| Tom durdu. Yazarlık kariyerinin tehlikede olması fikri onu titretmişti. | Open Subtitles | بدأ تقريباً في الأرتعاد عندما بلغ التهديد مهنته ككاتب. |
| Vince bugün kariyerinin en büyük teklifini aldın, tamam mı? - Sadece odaklandığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | تلقيتَ اليوم أضخم عرض في مسيرتك أريد الحرص فقط أنك عقلاني |
| Fritz Walter'ın büyüleyici kariyerinin | Open Subtitles | فريتز والترز النجم اللامع انتهت مسيرته الكروية |
| kariyerinin öngörü eksikliği ve bozuk ilişkiler tarafından kösteklenmesine şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب من أن مهنتكِ في تراجع ولديكِ إدمان للعلاقات الفاشلة |
| Onu kariyerinin başından beri izliyorum. | Open Subtitles | ولقد كنت الاحق مهنتها منذ الأزل لا يمكنني ان اصدق انه سُنح لي بمقابلتها اخيرا |
| Bu meseleyi kurcalamaya ilk başladığımızda kariyerinin sonraki adımına geçmek yolunda bu işin bir basamak, bir ödül olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | تعلم, عندما بدأنا في البحث ...في هذه المسألة أنها كانت قضية سهلة لنا لنتسلى بها ولكن الخطوة القادمة ستضر بمهنتك |
| İddia makamı, Page Forrester'dan boşanmanın... sanığın kariyerinin sonu demek olacağını kanıtlayacak. | Open Subtitles | الناس سيثبتون أنه لو قامت زوجته بتطليقه ستكون نهاية تاريخه المهني المرموق |
| Ve bu, canım, kariyerinin bitişiydi. | Open Subtitles | وهذا يا عزيزتى كان نهاية هذة الحياة المهنية |
| Senin iletişim yöneticiliği kariyerinin aksine bu şarkı ölmeyecek gibi. | Open Subtitles | اذا تلك الأغنية، على خلاف مهنتِكَ كمدير اتصالات لن تمت |
| Elbette bu şey onun polislik kariyerinin sonu olacak ve yalancı şahitlik yaptığı gerekçesiyle, hapse attıracaktır. | Open Subtitles | وهذا بكل تأكدي سينهي مشواره مع الشرطه, ونرسله والشخص الذي رشاه الى السجن. |
| Skandal ortaya çıkarsa kariyerinin bitip kendisinin de hurdaya çıkacağını anlamıştı. | Open Subtitles | توقع أنّه لو إنتشرت الفضيحة، فسوف تنتهي حياته المهنيّة وسيكون تالفاً. |