| Ve bu kartların birinin arkasında yepyeni bir otomobil var. | Open Subtitles | وخلف واحدة من هذه البطاقات السيارات هي العلامة التجارية الجديدة. | 
| Bu delikli kartların üzerinde bir sürü boşluk vardı, Teşekkür ettim, teşekkürler. Tamam, şimdi burda ne yazıyor? | TED | وعلى هذه البطاقات المثقبة كانت هناك مجموعة من الثقوب، فقلت لهم، شكرًا لكم، شكرًا لكم، حسنًا، ماذا لدينا هنا؟ | 
| Anlaşma para içindi. kartların tuvalette. | Open Subtitles | كان الاتفاق استرجاع المال البطاقات الخاصة بك في الحمام | 
| Belki de kartların Atlantik'in diğer ucunu göremiyordur, Clara. | Open Subtitles | ...ربما بطاقاتك لا ترى ما وراء المحيط الأطلسي | 
| Hep o lanet kartların yüzünden, bir türlü vazgeçiremedik şu huyundan. Ona hiç bir faydası yok. | Open Subtitles | إنه سبب تلك الكروت لا نستطيع إبعادهم عنها و لاتفيدها | 
| Uçaktayken kartların bende olduğunu inkar edebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أنكر أننى كنت أحمل هذه البطاقات على الطائرة | 
| kartların üzerindeki resimlerin hiçbirini tanımadım. | Open Subtitles | لكنني لم أتعرف على أي من الأسماء على البطاقات | 
| Makineler yapıştırıcıyı tüplere doldurur ve çocuklar da onları sıkarak kartların üstüne kağıt yapıştırmaya çalışır. | Open Subtitles | وتقوم آلة بتعئبة الصمغ داخل علب. ويقوم الأطفال بعصر العلب للحصول على الصمغ ولصق قطعٍ ورقيّة على إحدى البطاقات. | 
| İnsanlar toplantıda birşey söylemektense o kartların üzerine düşüncelerini yazacaklar. | Open Subtitles | سيكتب الناس أشياءاً على تلك البطاقات لا يريدون أن يقولونها في مجموعة مناقشة | 
| Sayabildiğim için, hangi kartların kapalı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لآني كنت أعرف العد عرفت أيضاً البطاقات المتبقية. | 
| Sayabildiğim için, hangi kartların kapalı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لآني كنت أعرف العد عرفت أيضاً البطاقات المتبقية. | 
| Tüm bu kartların aynı kötü el yazısıyla yazılmış olması ne kadar da garip! | Open Subtitles | يبدو مضحكا كيف أن كل هذه البطاقات كتبت بنفس خط اليد | 
| Seni temin ederim ki, bu kartların sırası tamamen rastgeledir. | Open Subtitles | أؤكد لك ان ترتيب هذه البطاقات عشوائى كليّاً | 
| Buna rağmen Tommy Conroy bütün kartların elinde olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك لا يزال تومي كونروي يعتقد بأنه يملك كل البطاقات الناجحة | 
| kartların hepsinin aynı renkte olması kötü bir şey mi? | Open Subtitles | هل من السيء أن تكون البطاقات كلها بنفس اللون؟ | 
| Bu kartların her birinde gelecekte yaşanabilecek bir olayın detaylı hikayesi yazıyor. | Open Subtitles | ... كلٌ من هذه البطاقات تحتوي سيناريو مفصل لحدث ٍ كارثي محتمل | 
| Bu kadar yolu kartların için mi katettin? | Open Subtitles | هل قطعتى كل هذه المسافة من اجل بطاقاتك | 
| Yani, tüm kredi kartların doldu mu? | Open Subtitles | هل وصلت جميع بطاقاتك للحد الأعلى؟ | 
| Kredi kartların buzdağının görünen kısmı sadece. | Open Subtitles | بطاقاتك الائتمانية ليست إلا غيض من فيض | 
| Hangi kartların oynandığını bilseniz kumarhaneyi bile yenebilirsiniz. | Open Subtitles | تعرف الكروت التى قد لعبتها أنت ستضرب البيت أحيانآ انت لا تستطيع الفوز مهما فعلت | 
| Ehliyetin, kartların, para... | Open Subtitles | رخصة قيادتك والبطاقات والأموال الموجودة بها | 
| Belki kartların elimde zaten sırayla olduğunu düşünüyorsunuz, lütfen karıştırmama yardım et. | TED | ربما تعتقدون انني قمت بترتيب الاوراق سابقا, لذلك ساعديني على خلط الاوراق مرة اخرى. |