| Bir sekiz tempolu sistemde üç katmanlı dairelerimiz vardır ve her ritim, farklı bir enstrüman tarafından çalınır. | TED | لدينا في نظام النغمات الثُماني ثلاث طبقات من الدوائر، كل إيقاع يُعزَفُ بواسطة آلة موسيقية مختلفة. |
| Biyolojimiz Sekoyalarınkine benzeseydi, ellerimizde altı katmanlı insanlar olurdu. | TED | وإذا كان لدينا تركيبة حيوية تشبه تركيبة السكويا، لكنّا امتلكنا ست طبقات من الأشخاص في أيدينا، كما كانت. |
| Her adımda gelişen altı katmanlı teknoloji harikası güvenliğimiz var. | Open Subtitles | لدينا ست طبقات من الحماية القصوى و زيادة على ذلك في كل خطوة |
| Onun çalışmalarını cesur, karşı gelen ve büyüleyici katmanlı buluyorum. | Open Subtitles | اجد اعمالها جريئة و متحدية و فيها الكثير من الطبقات |
| Sonunda bu çok katmanlı deriyi alıp daha kısa süre ve daha az kimyasal tabaklama sürecinden geçirerek deriyi oluşturuyoruz. | TED | وأخيراً، نأخذ هذا الجلد متعدد الطبقات وعن طريق عمليات كيميائية و دباغة قليلة نتحصل على الجلود. |
| katmanlı, lezzetli, çikolatalı ve ikisinden de biraz istiyorum. | Open Subtitles | انها طبقات , لذيذة , شوكولاتة , واريد البعض منها |
| İçinde bol katmanlı büyük bir sandviç olarak düşün. | Open Subtitles | فكر بالأمر وكأنه سندويتش كبير به طبقات من الخبز |
| Şimdi de kendi tasarımım olan üç katmanlı fıtık tamiri işlemini gerçekleştireceğim. | Open Subtitles | سأقوم الآن بطريقة إصلاح الفتق على ثلاث طبقات على طريقتي |
| Bu 75 mm, altı katmanlı polikarbon bir kaplama. | Open Subtitles | هذه ستّ طبقات عرضها 75 ملم من بوليمير بولي الكربونات. |
| Zırh kabuğu çok katmanlı ve güçlü bir bir alaşım. | Open Subtitles | طبقات الدرع هو خليط متعدد الطبقات من القوة الملحوظة |
| Haritada, ağacın gövdeleri arasında hiyerarşik ve sistematik bir gelişim görüyoruz. Çünkü ağaç, zaman içinde kendini, altı katmanlı fraktal bir yapıya dönüştürmüş. Yani gövdenin gövdesinden yine, yeni yeni yinelenen gövdeler türemiş. | TED | ما ترونه هنا هو نمو تخطيطي هرمي لجذوع الشجرة وهي تتوسع على امتداد الزمن إلى ستة طبقات من الكَسيريات، من الجذوع التي تنشأ من الجذوع والتي تنشأ بدورها من الجذوع. |
| katmanlı da diyebiliriz. | Open Subtitles | -أَرى ذلك . أستراتا" طبقة من طبقات الأرض"** |
| Bunu, bir zamanlar yüzdükleri yerdeki katmanlı toprağın, yırtıcıların kalıntılarını dev bir mezarlık gibi korumasından biliyoruz. | Open Subtitles | ...حيث سبحت تلك الحيوانات المفترسة ذات مرة ...طبقات الأرض تحتفظ ببقاياها كما لو أنها مقبرة واسعة |
| Hele 7 katmanlı sosun yok muydu? Tadı 8 katlı gibiydi. | Open Subtitles | السائل ذو السبع طبقات بدا لي كثمانية |
| Oh, evet. Biraz uğraşınca, 10 katmanlı güvenlik sistemi olan | Open Subtitles | أجل ، تتبّعتُ إلى قرابة 10 طبقات أمنيّة |
| Kumaşlara gelince, işlenmiş kompozit malzemenin on katmanlı ardışık karışımına ne dersin? | Open Subtitles | وبالنسبة للقماش، ما رأيك بمزيج من بينمركبكيميائي... مع 10 طبقات من المواد المركبة المعالَجة؟ |
| Bu arabaları ağaçlarla değiştirdik, böylece artık çok katmanlı ormanlar yapabiliyoruz. | TED | نستبدل السيارات بالأشجار المستخدمة في إنشاء أحراج متعددة الطبقات |
| Bir Ermeni ve bir Türk ailesinin hikayesini kadınların gözlerinden anlatan, yapıcı, katmanlı bir roman yazmak istedim. | TED | كنت أنوي كتابة رواية بنائية ومتعددة الطبقات عن رجل أرميني وأسرة تركية من خلال عيون النساء. |
| Demek istenen şu, bizim katmanlı bir kontrol sistemimimiz var. | TED | وهو يعني .. ان لدينا نظام تحكم متعدد الطبقات |
| Buffy'nin yanıIsaması çok katmanlı. Kendini kahraman zannediyor. | Open Subtitles | أوهام بافي متعددة الطبقات إنها مؤمنة بأنها بطلة من نوع ما |
| Prekürsörleri çatıdaki bir PV hücresine, güneş hücresine püskürttüğünüzü ve bunun ışığı toplayan katmanlı bir yapıya kendini düzenlediğini düşünün. | TED | تخيلوا رش المواد الأولية على خلية كهروضوئية، على خلية شمسية، على سطح، وتركها لتتشكل ذاتياً إلى بنية طبقية تحصد الضوء. |