ويكيبيديا

    "kaygı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القلق
        
    • للقلق
        
    • إهتمام
        
    • والقلق
        
    • البطالة
        
    İş bulma konusunda bu kadar kaygı duyması kesersen yetkililere cevap vermeden bu şekilde oturur kimsenin kölesi olmazsın. Open Subtitles كف عن القلق بشأن إيجاد وظيفة يمكنك الجلوس هنا هكذا دون الأستجابة إلى رئيس ولا يضاقيك أو يزعجك أحد
    Bu beyinde kısa devre yapar ve bunun zihinsel sonuçlarıyla fiilen karşılaşmaya başlarız. Bunlardan biri, zihnin gerisinde her yere sinen bir kaygı bulutu oluşması. TED إنها تعوق المخ، وبدأنا نجد أنها بالفعل لها عواقب مُدرَكة، إحداها هي خلفية من هواجس القلق.
    Seni sürekli uyaran sinyaller yok ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok. TED ليس لديك همهمة المؤثرات الخارجية، التي تأتي دائماً مع خلفية من هواجس القلق.
    "Duygu Molekülleri" ve "kaygı ve Depresyon için Doğal İyileşme"yi yazan adam. Open Subtitles لقد كتب عن جزيئات العاطفة والشفاء الطبيعي للقلق والكآبة
    Bu kasetler ulusal bir kaygı hâline geldi. Open Subtitles هذه الأشرطة أصبحت ذات إهتمام وطني.
    Bence hem hasta rolü yapmanın hem de genel kaygı bozukluğunun aynı anda görülme sıklığı az olmalı, çünkü hasta rolü yapmak beni kaygılandırıyor. TED و أظن أنه حقيقة من النادر أن يكون لديك داء التمارض واضطراب القلق العام، لأن داء التمارض يجعلني أشعر بقلق شديد.
    Tüm bunlardan çıkarabileceğiniz korkutucu sonuç ise, yapısal işsizlik için kaygı duymaktır. TED نتيجة واحدة مخيفة يمكنكم استخلاصها من هذا كله هي القلق من البطالة الهيكلية.
    Oldukça iyi ta ki bana sıra gelmesine 10 dakika kalaya, tüm vucudumun isyan edip ve bu kaygı dalgası beni tümden yıkayana kadar. TED جيد جداً، حتى حوالي ال10 دقائق قبل دوري، حينما تمرّد كل جسمي، و اعترتني موجة القلق هذه.
    Bu çeliştiriyor çünkü öfke, kaygı ve korkuyla, risk ve öçle, hepsi birbirine karışıp içinden çıkılamayacak hâle geliyor. TED ‫وهذا متعارض لأن الغضب يتداخل‬ ‫مع القلق والخوف والخطر والانتقام.‬
    Merak, şüpheyi yenmiş, kaygı ise yerini keyfe bırakmıştı. TED انتصر الفضول على الشك، ومحت السعادة القلق.
    Klimatologların ve iklim aktivistlerinin kaygı, üzüntü ve bunalımları yıllardır bildiriliyor. TED إن معاناة علماء المناخ ونشطاءه القلق والحزن والاكتئاب تم الإبلاغ عنها على مدار سنين عديدة
    Ulusun başkentinde endişe ve kaygı hakim olsa da, panik belirtisi yok. Open Subtitles هنا في عاصمة البلاد هناك القلق والانشغال ، ولكن لم تظهر بوادر ملموسة من الذعر.
    Mümkün olduğunda, kaygı seviyelerinizi sözlü olarak net bir şekilde gösterin her zaman davranışlarınızdan bunu okuyamıyorum. Open Subtitles إذا كان ممكناً، من فضلكم أعطوني مؤشراً لمستويات القلق لديكم لا يمكنني قرائتهم من سلوككم
    Tüm korku ve kaygı şamatasını kesip at, sadece gevşe ve salın. Open Subtitles ليقطعوا كل أمور الخوف و القلق هذه و يمرحوا بكل بساطة
    Onu kaygı dolu halde eve gönderip duruyorlar, özellikle geometri konusunda. Open Subtitles تجيء من المدرسة و القلق يملأها بسبب الهندسة
    Korku, kaygı, biraz da paranoya görüyorum. Open Subtitles أنا لا حظت عليه الخوف, و القلق, و بعض الريبة.
    Korku, kaygı, biraz da paranoya görüyorum. Open Subtitles أنا لا حظت عليه الخوف, و القلق, و بعض الريبة.
    Kuzey Atlantik'teki durum daha da kaygı verici. Open Subtitles الوضع في شمال المحيط الأطلسي هو أكثر مدعاة للقلق
    O da bana müthiş bir kaygı giderici hap verdi. Open Subtitles و لكمت بضع مخدات و وصفت لي حبوباً رائعه مضادة للقلق
    Gerçeğe ilişkin olağan bir kaygı miktarını gösterirler. Open Subtitles و هي تشير إلى معدل طبيعي للقلق تجاه الحقيقة
    Bu kasetler ulusal bir kaygı hâline geldi. Open Subtitles هذه الأشرطة أصبحت ذات إهتمام وطني.
    Fakat bu kadar basit bir oyunla bile, oynamaya başladığım bir kaç gün içinde, depresyon ve kaygı hissi gitti. Öylece yok oldu. TED ولكن مع أن اللعبة في غاية البساطة وخلال بدء اللعب لعدة أيام فقط فإن ذلك الإكتئاب والقلق قد ذهب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد