| Bugün itibariyle, bilim adamları dünya çevresinde 400 aktif volkan keşfetmiş durumda. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر, وقد اكتشف العلماء 400 براكين نشطة في جميع أنحاء العالم. |
| Peterson kötü gününde. Metro hesabında bazı açıkla keşfetmiş. | Open Subtitles | حسناً، بيترسون متوتر للغاية اكتشف شيئاً عن حساب المترو |
| Yani oğlum bu binada ki yapısal sorunu mu keşfetmiş? | Open Subtitles | إذاً فقد اكتشف ابني عيباً في هذا المبنى؟ |
| Makaleye göre doktorlar kadının kıl foliküllerinin saç yerine tırnak çıkarttığını keşfetmiş. | Open Subtitles | وفقًا للمقالة، إكتشف الأطباء أن الجريبات الشعرية لديها نمت فيها أظافر بدل الشعر. |
| Yogayı tedavi olarak keşfetmiş olmalı. | Open Subtitles | على الأغلب أنّه إكتشف اليوغا كوسيلة لإعادة التأهيل. |
| Söylemek istediğim, benim ekibimin geçen haftalarda keşfetmiş olduğu, bütün insanların keşfedeceklerinin, hayal gücümüzün ötesinde olacağının göstergesidir. | TED | ويجب أن أقول، أنه وإذا كان ما قد اكتشفه فريقي في الأسابيع القليلة الماضية مؤشرا، فإن ما سيكتشفه العالم سيكون أبعد من الخيال. |
| Burayı keşfetmiş olmalılar ne yaptıkları hakkında hiçbir şey bilmeden makineyle uğraşmaya başlamışlar. | Open Subtitles | لا بدَّ وأنْهم إكتشفوا المكانَ بَدوأَ باللِعْب بالماكينةَ بدون إمتِلاك الفكرةِ الأولى إلى ما كَانوا يَفعلونَ |
| Cebri siz keşfetmiş olabilirsiniz ama nasıl kullanılacağını da biz bulduk. | Open Subtitles | ربما أنتم مَن ابتكر علم الجبر... لكنّنا مَن اكتشف كيفية إستخدامه... |
| Annem tatillerdeki ani davetleri için mesaj atmayı keşfetmiş. | Open Subtitles | لقد اكتشف أمي كيف ترسل الرسائل النصية في الوقت المناسب ، وقتَ الأعياد |
| -Belousov-Zhabotinsky- reaksiyonunda hayranlık uyandırıcı ve hiç beklenmedik şey, birisinin, esasen, Turing denklemlerini yeniden yeniden üreten bir sistem keşfetmiş olmasıdır. | Open Subtitles | الشئ المذهل والغير المتوقع فى تلك الظاهرة الغربية أن أحداً قد اكتشف نظاماً حيث تتحقق به معادلات ألان |
| Kocama bu ortaklıktan çıkmasını söylemiştim o ise büfenin önünde durmuş 3 yaşında çişini keşfetmiş çocuklar gibi sırıtıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنني أخبرت زوجي أن ينسحب من هذا العمل ومع ذلك, هاهو يقف أمام كشك متحمس مثل طفل عمره 3 سنسن اكتشف قضيبه للتو |
| Fry bilinen evrendeki en kokulu nesneyi keşfetmiş olabilir. Ah! | Open Subtitles | أستطيع القول إن لعل "فراي" اكتشف أقذر جسم في الكون المعلوم. |
| Adamın biri bunu bodrumunda keşfetmiş. | Open Subtitles | لقد اكتشف الرجل الطريقة في قبوه |
| Damon, Young çiftliğindeki patlamadan önce Papaz Young ile görüştüğümü keşfetmiş. | Open Subtitles | اكتشف (دايمُن) أنّي كنتُ على اتّصال بالقسّ (يانج) قبل انفجار المزرعة. |
| Görünüşe göre, Senatör Neal bir şeyler keşfetmiş. | Open Subtitles | يبدو أن السيناتور نيل إكتشف شيئا |
| "Mavi el" olarak da bilinen Raynaud fenomenini keşfetmiş. | Open Subtitles | إكتشف ظاهرة رينو والمعروفة أيضاً بـ"الأيدِ الزرقاء" |
| Onu bulan kişi küflü peynirin bakterileri öldürdüğünü keşfetmiş. | Open Subtitles | هناك شخص إكتشف أن أن فطر الجبن يقتل البكتيريا- كلا- |
| Yazdığına göre, yönetmen onu karaoke yaparken keşfetmiş. Daha ilk oyunu. | Open Subtitles | يبدو أن المخرج اكتشفه عندما كان يغني |
| Dr. Kinsey keşfetmiş olduğu şey her ne ise insanların büyük çoğunluğu kendilerini bu ikisinin arasında bir yerlerde bulmuş. | Open Subtitles | لكن ما اكتشفه الدكتور كنزي، كان أنّ الغالبية العظمى من الناس... يجدون أنفسهم في مكان ما في المنتصف. |
| Evet ama başkaları fazlasını keşfetmiş! | Open Subtitles | نعم ، حَسناً ، آخرون إكتشفوا أكثرَ إنها مشهورة |
| Dalgıç başka bir şey daha keşfetmiş. | Open Subtitles | لقد أكتشف الغواص شيئاً آخر |
| Anlaşılan, tarihçilerimiz bir şeyi keşfetmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو أن المؤخرين الذين معنا اكتشفا اكتشافاً. |