| kehaneti aktaran yaşlı kadın mı bu? | Open Subtitles | هل هذه المرأة العجوز التى قيل لها النبوءة ؟ |
| Özgür kalacağıma dair kehaneti duydun ve beni durdurmaya geldin. | Open Subtitles | لقد سمعتِ النبوءة ، التي تقول أنني سأتحرّر وأنتِ أتيت لتوقفيني |
| Nadir kitaplar dükkanına. kehaneti tercüme etmek için kaynaklar lazım. | Open Subtitles | إلى مكتبات اكتب النادرة ,أحتاج إالى مراجع لترجمة النبوءة |
| Şimdi, mülkünün üçte birini istiyorum yoksa çingenenin kehaneti hemen gerçekleşecek! | Open Subtitles | والآن أريد ثلث ممتلكاتك أو ستتحقق نبوءة تلك الغجرية قبل الغد |
| Saçma bir kehaneti yerine getirmek için küçük bir ordu topluyorsun. | Open Subtitles | أنت متوهمة لدرجة تكوينك لجيش صغير من أجل تحقيق نبوءة خيالية. |
| Önemli olan bu can sıkıcı kehaneti kontrol altına almış olmamız. | Open Subtitles | ما يهم الآن هو أن نسيطر على تلك النبوئة الخبلة. |
| Bu kehaneti bir son dakika gelişmesi için kesiyoruz. | Open Subtitles | سوف نُقاطعُ هذه النبوءة القديمة لنجلب لكم أخبار عاجلة أخرى |
| Onları kurtararak üçüncü kehaneti de tamamladın. | Open Subtitles | عندما كنت انقاذ لهم ، وفت لك النبوءة الثالثة. |
| kehaneti yerine getirip, Jordan Collier'ın dünyaya cenneti getirmesine yardım etmek için ne gerekiyorsa yapmanı bekliyorum. | Open Subtitles | أتوقع منك أن تفعل أى شئ لتتحقق النبوءة و مساعدة جوردون كولير لإحضار الجنة على الأرض |
| O.Z.'nin ulu ve uğursuz kehaneti mi? | Open Subtitles | النبوءة العظيمة و المشؤومة للمنطقة الخارجية؟ |
| kehaneti seninle benim yapacaklarımızın oluşturacağına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن النبوءة تتحدد بما نقوم به أنا و أنتِ |
| sen sadece Karanlık Lord ne istediyse onu gördün şimdi kehaneti bana ver. | Open Subtitles | انت ترى فقط ما يريدك سيد الظلام ان تراه الآن اعطنى النبوءة |
| Ya bana derhal kehaneti verirsin ya da arkadaşlarının ölümünü seyredersin. | Open Subtitles | اعطني النبوءة الآن أو شاهد أصدقاءك يموتون |
| Oku ve ... ..Cacciaguida'nın kehaneti hakkında yorum yap! | Open Subtitles | إقرأْ وعلّقْ على المقدمة إلى نبوءة كاكيجويدا |
| Şu çılgınca düşünce yaşlı bir adamın bana ölmeden önce söylediği kehaneti gerçekleştirebileceğini sandım. | Open Subtitles | كان لدي فكرة مجنونة أنه ربما هل يمكن تحقيق نبوءة ذات مرة قال لي رجل آخر عمره قبل وفاته. |
| Babam 10.Büyük ustanın Bronz çan kehanetini unuttu mu? Bronz Çan kehaneti mi? | Open Subtitles | هل نسى أبّي نبوءة الجرس البرونزي الّذي تُرك من قِبل المُعلّم العاشر؟ |
| 70 yıl önce ona geldiğini ve tekrar geri dönersen bunun, Azrail'in geleceğinin kehaneti olduğunu söylemişsin. | Open Subtitles | تقول إنكَ أتيت إليها قبل 70 عاماً وقلتَ إنكَ لو عدتَ فستكون نبوءة قدوم ملك الموت |
| Önemli olan bu can sıkıcı kehaneti kontrol altına almış olmamız. | Open Subtitles | ما يهم الآن هو أن نسيطر على تلك النبوئة الخبلة. |
| Mevsimi daha gelmese de yağan karla Brigham'ın kehaneti gerçekleşiyordu. | Open Subtitles | بعدها , في وقت مبكر من الموسم تحققت نبؤة بريغهام |
| Ve seni tanıyan biri kehaneti de biliyor. | Open Subtitles | و بما أنه يعرف من أنت فانه بالقطع يعرف النبوءه |
| kehaneti uydurmamın sebebi Parça'yı bulan kişinin Özel Kişi olabilme olasılığıydı. | Open Subtitles | السبب في اختلاقي للنبوءة لأنني علمت أن من يجد القطعة يمكن أن يصبح مميز |
| ve bu bize bağlı bunu tapınağa götürüp kehaneti gerçekleştirmek | Open Subtitles | و تعود الينا سأخذه الى المعبد و حققى النبؤه الان |
| Ve ne kadar müthiş gelsede kehaneti reddetmek ne kadar harika olurdu? | Open Subtitles | و مثلما يبدو رائعاً كم سيكون رائعاً أن تنكر النبوة ؟ |
| Zekeriya'nın kehaneti. | Open Subtitles | JOHN: نبوة زكريا. |
| Generallerine verdiği son emir, kehaneti yerine getirmeleriydi. | Open Subtitles | . . في النهاية كان على جنرالاته . أن يحققوا نبوءته |
| En azından bu yüzyılla ilgili bir kehaneti, haklı çıkarıyorsun John. | Open Subtitles | حسناً, أنت حققت نبوءه واحدة في الالفيه, جون |
| Bana kehaneti anlatan biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت شخصاً أخبرني بالنبوءة |
| Öleceğimi yazan kehaneti duymanım nasıl bir his olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر كيف شَعرت عندما سمعت النبؤة بأنني سأموت ؟ |
| Bir ses kehaneti gerçekleştir diyor. | Open Subtitles | -أَشخَاصُ يُمَوِّتُونَ و صَوْتَ يُرَدِّدُ " تُحُقِّقَتْ النُّبُوءةُ". |