| Kelowna hükümeti Dünya ile yeniden ticaret ilişkileri kurmak istiyor. | Open Subtitles | حكومة كيلونا كانت تريد إعادة تأسيس العلاقات التجارية مع الأرض |
| -Tekrar ediyorum, Komutan Hale konuşuyor, Kelowna Savunma Konseyi Başkanı, Yıldız Geçidi Komutanlığı'nı arıyor. | Open Subtitles | رئيس مجلس دفاع كيلونا اطلب قيادة ستارجيت |
| Kendisini Komutan Hale olarak tanıttı, Kelowna Savunma Konseyi Başkanı. | Open Subtitles | هذا الرجل عرف نفسه على أنه القائد هيل رئيس مجلس دفاع كيلونا |
| Bizim anladığımıza göre, eğer bu sorun çözülmezse, Kelowna çok şiddetli bir yıkımla karşı karşıya kalacak. | Open Subtitles | نحن نفهم انه إذا كانت هذه هي المشكلة فلا يمكن حلها، كيلوانا سيعاني من الخراب الحادّ. |
| Tarihimizi bilseydiniz, Kelowna propagandalarına inanmak konusundaki isteksizliğimizi anlardınız. | Open Subtitles | إذا عرفت تاريخنا، أنت تفهم تردّدنا لتصديق دعاية كيلوانا. |
| Bildiğiniz gibi efendim, Kelowna 4C3'teki üç büyük devletten biri. | Open Subtitles | حسنا, كما تعلم سيدي كولونا واحد من أكبر ثلاث دول في 4سي 3 |
| Eğer direniş Kelowna'yı ele geçirirse, diğer hükümetlerin de isyan riskinin yükselmemesi için masaya oturmak zorunda kalacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون إن تولت المقاومة السلطة على كيلونا سيجبر هذا الحكومات الأخرى على التفاوض و إلا يخاطرون بقيام ثورة |
| Yörüngeye park edip sistematik olarak her büyük şehri yok edebilirler, tüm gezegenimizi, Kelowna veya Tirania, ayırt etmeden. | Open Subtitles | يمكنهم الوقوف في المدار, و تدمير كل مدينة رئيسية بإنتظام في كوكبنا بأكمله، بغض النظر عن من كيلونا أو تيران |
| Kelowna'daki herkes senin bir hain olduğunu düşünmüyordur. | Open Subtitles | ليس كل من في كيلونا يعتقد أنك خائن |
| Sizin hükümetleriniz Kelowna'ya saldırmak için ittifak kurmuştunuz. | Open Subtitles | حكوماتك شكّلت تحالفا لمهاجمة كيلونا. |
| Bu teknoloji benim Kelowna'da gördüğüm herşeyden öte. | Open Subtitles | هذه التقنية أبعد شيءٍ رأيته في كيلونا |
| Kelowna delegasyonu birazdan gelecek. | Open Subtitles | مبعوث كيلونا سيصل قريباً |
| Onsuz, Kelowna bir yokoluşla karşı karşıya kalacak. | Open Subtitles | بدونه، ستواجه كيلونا الهلاك |
| Kelowna'yı yüzeyden silecek kadar yüksek bir güçle. | Open Subtitles | بالقوة الكافية لإزالة كيلونا. |
| Kelowna eşit temsil edilmekten daha azını kabul etmeyecektir. | Open Subtitles | كيلوانا لن يقبل أي شيء أقل من التمثيل المساوي. |
| Kelowna patlamanın en ağır kısmını yaşayacakken, ,aslında, ülke topraklarının neredeyse yarısı yokolacak, üst atmosfere yayılacak kalıntıları hesaba katmıyorsunuz. | Open Subtitles | بينما كيلوانا - ستتحمّل حدة الإنفجار في الحقيقة، تقريبا نصف كتلة |
| Kelowna'dan az önce haber aldık. | Open Subtitles | نحن إستلمنا للتو رسالة من كيلوانا. |
| Kelowna bu sorundan tek başına sorumludur. | Open Subtitles | كيلوانا هي المسؤولة فقط عن هذه المشكلة. |
| Belirtiler Kelowna'daki bilimadamlarıyla benzerlik gösteriyor, ama şizofreni belirtisi yok. | Open Subtitles | أعرف أن الاعراض متشابهة الى [أولائك العلماء في مدينة [كيلوانا *كيلوانا]هي مدينة كندية]* لكن ليس هناك أي دلالة على مرض انفصام الشخصية |
| Kelowna arkeologları onu bulmuşlar, fakat ne olduğunu bilmiyorlarmış. | Open Subtitles | * علماء آثار * كولونا * وَجدوها مع الحفريات الأخرى للـ * جواؤلد لَكنَّهم لَمْ يَعْرُفوا ما هى |