| kendi özgür iradeleriyle İsrail'e gitmiş olsalardı, ...o zaman memnun olurmuş. | Open Subtitles | لو رحلوا الى اسرائيل بمحض ارادتهم لكان أفضل لكان أكثر سعادة |
| Kararlaştırılmış yere kendi özgür iradenle geldin. | Open Subtitles | جئت بمحض إرادتك الحرة إلى المكان المقصود |
| Bunun yanında, şu an şahit olduğunuz şey kendi özgür irademin hareketidir. | Open Subtitles | على اية حال ما تشهده الان فعل بمحض ارادتي الخاصه |
| kendi özgür iradeleriyle karar verecek durumda degillerdi. | Open Subtitles | لم تكونا في وضع يسمح لهما بإتخاذ قرار بمحض إرادتهن. |
| bu senin kendi özgür iradenle mi yoksa kraliçenin emriyle mi oldu? | Open Subtitles | بمحض إرادتك الحرة ؟ أو بأوامر الملكة ؟ |
| Buraya kendi özgür iradesiyle gelecek bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي جاء هنا بمحض إرادته الحرة |
| Bize kendi özgür iradeleriyle geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يجيئون إلينا بمحض إرادتهم الحرة |
| Buraya kendi özgür iradenle mi geldin? | Open Subtitles | هل آتيت إلى هنا بمحض إرادتِكَ؟ |
| Buraya kendi özgür iradenle mi geldin? | Open Subtitles | هل آتيت إلى هنا بمحض إرادتِكَ؟ |
| Buraya kendi özgür iradenlemi geldin? | Open Subtitles | هل آتيت إلى هنا بمحض إرادتِكَ؟ |
| Sen kendi özgür iradenle oradan ayrıldın çünkü Danny Rand olmak istedin. | Open Subtitles | لقد غادرت بمحض إرادتك، لأنك أردت أن تكون "داني راند". |
| kendi özgür iradenle mi? | Open Subtitles | بمحض إرادتكَ الحرّة ؟ |
| kendi özgür iradesiyle gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت بمحض إرادتها |
| kendi özgür iradesiyle kürtaj yaptırdı. | Open Subtitles | أجرت الإجهاض بمحض إرادتها |