| Sonra birden bire Kendini iyi hissetmediğini söyledi ve gitti. | Open Subtitles | وبعد ذلك، فَجأة، قالت انها لا تشعر بصحة جيدة وتركتني |
| Sadece merak ediyordum da... eğer Kendini iyi hissedersen... bana uğrayabilirsin. | Open Subtitles | أنا فقط أتسائل ان كنت ستشعر بتحسن إذاً , بإمكانك المجيء |
| Pazartesi işe gittiğinde, ve Kendini iyi hissetmediğinde... hiç birisi gelip de... | Open Subtitles | عندما تصل للعمل في بداية الأسبوع وأنت لا تشعر حقاً بأنك بخير |
| Hey, bu arada, sen Kendini iyi hissediyorsun değil mi? | Open Subtitles | بالمناسبة ، هل تشعر أنك بخير و أن كل شئ على ما يرام ؟ |
| Natasha son zamanlarda Kendini iyi hissetmiyormuş. | Open Subtitles | أنه منذ فترة قريبة لم تعد ناتاشا تشعر أنها بخير. |
| - Kendini iyi savunuyorsun. - Sıradan birine göre, değil mi? | Open Subtitles | أنت تدافع عن نفسك جيداً - بالنسبة لرجل من العامة ؟ |
| Bazen de hayatına girer ve Kendini iyi hissetmeni sağlayacak sözcükler öğretirler. | Open Subtitles | و يجعلوك تشعر بشعور جيد حول نفسك و يعلموك بعض الكلمات الجديدة |
| Kendini iyi hissetmeye başlayınca zencefilli gazoz içip, kraker yiyebilir. | Open Subtitles | حسناً بعض الزنجبيل و بعض البسكويت عندما تبداء تشعر بالتحسن |
| Üçüncü Hanım Kendini iyi hissetmediğini ve sizinle başka bir gün tanışacağını söylüyor. | Open Subtitles | الزوجة الثالثة تقول انها لا تشعر بصحة جيدة و تقول بأنها ستقابلكِ يوماً آخر |
| Annem Kendini iyi hissetmiyor ve yardımıma ihtiyaç duyabilir. | Open Subtitles | وفي الواقع فإن أمى ليست بصحة جيدة وهى تحتاج إلى مساعدتى |
| her şeyi ortaya çıkardığın için Kendini iyi hissediyor musun? | Open Subtitles | هل تشعر بتحسن الآن بعد أن وضحنا كل شيء ؟ |
| Birisi için iyi bir şey yaparak Kendini iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | سوف تشعرين بتحسن إن فعلتِ أمراً لطيفاً لشخص ٍ ما |
| Eğer bu sana Kendini iyi hissettirecek tek şey ise, git. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا هو الشيء الوحيد الذي سيجعلك تشعر بأنك بخير فاذهب |
| Kendini iyi hissettiğin zaman, dışarı çıkıp bunu kutlayalım... | Open Subtitles | حينما تشعري بأنك بخير, سوف نخرج, ونحتفل... |
| Kendini iyi hissetmezsen hastaneye git. | Open Subtitles | و فلتذهبي إلى المستشفى أذ كنتِ لا تشعرين أنك بخير |
| Umarım bütün bu olanlardan sonra, Kendini iyi hissediyorsundur? | Open Subtitles | أعتقد، بعيدًا عن تلك المشكلة، أنك بخير |
| Onu bulup yatırmışsınız ve şimdi Kendini iyi hissediyormuş. | Open Subtitles | قمتم بإيجادها, وجعلتموها تغفو والآن تشعر أنها بخير |
| Kadınlarla konusunda çok şanslısın! Ayrıca Kendini iyi yakmışsın. | Open Subtitles | بالتأكيد تعرف كيف تختار نسائك وأحرقت نفسك جيداً أيضاً |
| - Hayır, ama sana Kendini iyi hissettiren tek şey ben olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا , أنا.. أريد أن أكون الشيء الوحيد الذي يجعلك تشعر بشعور جيد |
| Eğer Dördüncü Kardeş Kendini iyi hissederse, bu Efendi'yi de memnun etmez mi? | Open Subtitles | . .. لو أن الأخت الرابعة شعرت بالتحسن فألن يسر السيد؟ |
| Mesele, öylece flört etmek değil insanların Kendini iyi hissetmelerini sağlamak. | Open Subtitles | إنها ليست فقط المغازلة إنها القدرة على جعل الناس يشعرون بالرضا عن أنفسهم |
| Buraya eğlenmeye ve Kendini iyi hissetmeye gelenler de var! | Open Subtitles | و تأتي هنا لتمرح قليلاً و تشعر بالرضا عن نفسها |
| Daha fazla para kazanıp sorumluluk alacak ve Kendini iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | أموال أكثر، مسؤولية أكبر، ستشعر بالرضى عن نفسك سأقرضك إن شئت |
| Bilmiyorum, belki Kendini iyi hissetmiyordur. | Open Subtitles | ،لا أعلم ربما مرّت بوعكة صحيّة |