| Doğumgünümde, bana fazladan bir kepçe daha lapa patates vermişti. | Open Subtitles | في عيد ميلادي، أعطتني فقط مغرفة زائدة من البطاطا المهروسة. |
| Hayvanların her biri, bir kepçe dolusu alıyor. | Open Subtitles | كل واحد من هؤلاء الحيوانات يحصل على مقدار مغرفة واحدة |
| Bu kepçe ve kazanda özel bir koruma büyüsü var. | Open Subtitles | المغرفة والقِدر عليهما تعويذة حماية خاصّة |
| Sana güveniyorum kepçe. Sakalında biraz tütün kalmış. | Open Subtitles | (أنا أعتمد عليك يا (سبونز هناك بعض التبغ على لحيتك |
| Sen de bu arada, şu kepçe Projesi hakkında daha fazla neler öğrenebilirsin, ona bak. | Open Subtitles | أعدك انظر، في هذه الأثناء ابحث عما يسمى مشروع سكوب وسأتصل بك ثانيةً بعد ثلاث ساعات |
| Ekmeksiz hindi burger ve bir kepçe lor peyniri. | Open Subtitles | برجر الديك الرومي دون فطائر ومع ملعقة من الجبن الأبيض |
| Debra, canım, misafirler kepçe olmadığı için... bardaklarını kaseye daldırıyorlar. | Open Subtitles | ديبرا عزيزتي الضيوف يضعون أكوابهم في صينية التقديم لانه لا يوجد مغرفة هل هذا ما تقصديه؟ |
| Onlar taşınana kadar bekleyebilir ama yeni bir kepçe alırsan iyi olur. | Open Subtitles | بإمكان كل هذا أن ينتظر حتى نرحل. لكني أحتاج مغرفة جديدة |
| Bir kepçe dolusu patates püresi fikrini idrak edemeyen kafeteryadaki şişko şıllık hariç. | Open Subtitles | ما عدا على تلك الحقيرة في الكافيتيريا التي لا تستطيع إدراك مفهوم مغرفة كاملة من البطاطة المهروسة |
| Bu kepçe her Kaynama Noktası partisine değiyor. | Open Subtitles | -تلك المغرفة تلمس كل دفعة من "درجة الغليان " |
| İşin özü ellerini kepçe gibi kullanmakta. | Open Subtitles | الحل هو أن تستخدمي يداكِ مثل المغرفة |
| Şimdi de kepçe kırıldı. | Open Subtitles | وقد انكسرت المغرفة أيضًا |
| İnanacak bir şey mi istiyorsun, kepçe? | Open Subtitles | لذا أتريد شيئاً لتثقَ به (سبونز)؟ |
| İnanacak bir şey mi istiyorsun, kepçe? | Open Subtitles | فإذا كنت تريد شيئا لتؤمن به يا (سبونز)؟ |
| kepçe projesi yer değiştirmiş görünüyor. Sinyali takip ediyorum. | Open Subtitles | يبدو أن مشروعِ "سكوب" قد تم تحريكه أتابع الاشارة |
| Bize kepçe Projesi ile ilgili bir problem olmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتنا انه لن يكون هناك "مشاكل بمشروع "سكوب |
| Hemen yanında bir kepçe vardı. | Open Subtitles | كان هنالك ملعقة طبخ على يمينها |
| Hayır! kepçe bir, sesim geliyor mu? | Open Subtitles | كابروان"، هل تسمعني؟" هل تسمعني؟ |
| Bayan, istediğiniz buysa öğleden sonra hemen bir kepçe getirtirim. | Open Subtitles | ياسيدة , إن كان هذا ما تريدينه سأحضر حفارة عصر اليوم |
| kepçe, silindir ve geri dönüştürülebilir atıkları toplama aracı mı? | Open Subtitles | حفّار وجرّار ذو اسطوانة وسيّارة صرف صحيّ مُجدّدة؟ |
| Çünkü, bilirsin,çok kez bir yerlere gizlice girmişliğim var... ve itiraf etmeliyim ki,mevzu hiçbir zaman sadece kepçe değildir. | Open Subtitles | لأنني تعاملت مع قضايا الإقتحام كثيراً وعلي أن أخبرك لم تكوني هنا من أجل الملعقة |
| Bu da güçlü taraftan sağa 42 kepçe pas olacak. | Open Subtitles | سوف يكون تقدم قوي إلى اليمين تمريرة شوفيل 42 |