| Fakat Kia'nın ayakkabısına kum koymakla onu köprüden atmak çok farklı şeyler. | Open Subtitles | هو قفزة هائلة للذهاب من ارتفاعه الأحذية كيا لرمي لها قبالة جسر. |
| Kurban 120, Kia Jilaw, Serpenz Evreni. | Open Subtitles | الضحيه رقم 120, كيا جيلاو,. من الكون سيربينز |
| Kia, bak, ben yapabilirdim... fakat 6 yıldan beri astımım var, tamam mı? | Open Subtitles | كيا كنت أتمني أن أفعلها بنفسي ولكني مصاب بالربو منذ كان عندي ست سنوات |
| Herhangi biri bunları Kia'nın ayakkabısına koymuş olabilir. | Open Subtitles | حسنا، الأقفال فقط للعرض، حتى أي شخص يمكن أن حصدت بعض منهم، وارتفعت الأحذية كيا. |
| Kia'ı sabote ederek işi şansa bırakmadın. | Open Subtitles | وهكذا كنت حرصت على أن كيا لن عن طريق تخريب حذائها. |
| Kia yeniydi ve hocamıza çekici geliyordu. Tamam. | Open Subtitles | كان كيا الفتاة جديدة و لديه السواخن لها. |
| Kia Rowe'in tırnaklarındaki maddeler saldırgana ait değil. | Open Subtitles | المواد تحت الأظافر كيا رو في لم تكن من أحد المهاجمين. |
| Eğer katil Kia'nın biletini bilseydi, numaraları da bilirdi. | Open Subtitles | وكان القاتل لمعرفة كان كيا ربح اليانصيب على بلدها. يعني أنهم كانوا يعرفون أيضا الأرقام. |
| Eğer Kia batı yakasında yaşıyor ve dans grubu de şehir merkezindeyse... | Open Subtitles | إذا عاش كيا على الجانب الغربي و كانت الشركة الرقص وسط المدينة... |
| Kia'nın üzerinde bulunan tırnağa ilişkin mitokondri DNA'sıyla teleferik sürücüsünün tırnağında bulunan derinin DNA'sı birbirini tutuyor. | Open Subtitles | الحمض النووي الميتوكوندريا من ظفر وجدت في كيا مباريات الحمض النووي ميتو من الجلد وجدت تحت الأظافر سائق الترام و. |
| Fakat Kia Rowe kendi hayatını seviyordu. | Open Subtitles | ولكن كيا رو أحب راتبها، وكنت أخذت ذلك من وظيفتها. |
| Kia vardı, çocukluk arkadaşım, Onu görmek istedim. | Open Subtitles | كان هناك كيا صديق الطفولة , اردت ان اراه |
| Ekim 2007'de, Kia Riddick Taylor'un 2. seviye yumurtalık kanseri olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | كيا : فى 2007 اكتوبر ، تم اكتشاف وجود سرطان بالمبيض |
| Annesinin adı Victoria Garza. Ve bir 2002 Kia Sedona'sı var. | Open Subtitles | اسم والدتها "فيكتوريا جارزا" وهى تملك سيارة "كيا سيدونا" حمراء اللون |
| Tek yaptıkları, etrafta koşturup altın rengi Kia arabaya binmek. | Open Subtitles | اركض في الأرجاء وأقود سيارة ذهبية من نوع كيا, .هذا كل ما لديهم |
| - Beş para etmez bir Kia Pride! Herif bir külüstürün lastiklerini çalıyor. | Open Subtitles | كيا برايد، ذلك المسكين سُرقت عجلات السيارة |
| Kia 15 Nisan, Kabir 15 Nisan. | Open Subtitles | كيا 15 من شهر أبريل، كابير 15 من شهر أبريل |
| - Peki Kia, bugün nasıl ofistesin? | Open Subtitles | إذاً كيا كيف جئت إلى المكتب اليوم؟ أين يجب أن أذهب؟ |
| Aylık taksiti Kia'nın maaşına eşit ama aylık giderlere ne kadar harcamalıyız? | Open Subtitles | الأقساط الشهرية تعادل راتب كيا. لكن ما هي النفقات الشهرية؟ |
| Kia'nın babasından sonra yakışıklı arkadaş, ondan daha yakışıklı. | Open Subtitles | بعد والد كيا قبل هذا الصديق الوسيم، كم كان هناك من وسيم |
| - Honda, Toyota, Kia. | Open Subtitles | هوندا , تويوتا , كيّا. |