| Yalnız kalmak istemiyorum. Başka kimsem yok. | Open Subtitles | فأنا لا أريد أن أكون وحدي وليس لدي أحدٌ ألجأ إليه |
| Eğer ayrılırsan, balık tutacak kimsem yok. | Open Subtitles | إذا رحلتْ، لن يكونَ لديّ أحدٌ لأذهب معه للصيد. |
| - Ne yazık ki, söyleyecek hiç kimsem yok. | Open Subtitles | للأسف، ليس لديّ أحدٌ قط لأخبره |
| Teyzem Minerva'dan başka kimsem yok. O da 75 yaşında ve sağır. | Open Subtitles | لايوجد لدىّ اى احد ماعدا عمتى مينرفا وهى عجوز فى ال 75 وصماء |
| Kimi kimsem yok. | Open Subtitles | , ليس لدي أحد ولا بيت , أرجوك |
| Eğer hata yapmış olan herkesi hayatımdan çıkarmış olsaydım geriye kimsem kalmazdı. | Open Subtitles | لو قاطعت كل من ارتكب خطأ في حياتي لما بقي لي أحد |
| Konuşacak kimsem yok. Bu doğru değil. | Open Subtitles | لن يكون عندي أحد للكلام معه ليس ذلك صحيحا |
| O zaman oynayacak kimsem yok demektir. | Open Subtitles | انظري، ليس لديّ أحدٌ يشاركني لعبي. |
| kimsem yokken beni kabul ettiniz ve sizinle hisset... | Open Subtitles | وعندما لم يكن لدي أحدٌ آخر, تقبلتموني وأظهرتم لي ماذا كان يبدو... |
| - Ne yazık ki, söyleyecek hiç kimsem yok. | Open Subtitles | للأسف، ليس لديّ أحدٌ قط لأخبره |
| Burada güvenecek kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أحدٌ هنا. |
| Başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أحدٌ آخر غيرك |
| Başka kimsem kalmayacak yoksa. | Open Subtitles | لن يبقى لدي أحدٌ عندها |
| Çünkü konuşacak başka kimsem yok. | Open Subtitles | -لأنّه ليس لديّ أحدٌ آخر أتحدّث معه |
| Benim yanımda kimsem yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هنالك أحدٌ من أجلي |
| Başka kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لي أحدٌ سواها |
| Gidecek başka kimsem yok. | Open Subtitles | أرجوك ، ليس لدي أحدٌ آخر |
| Konuşacak kimsem yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أحدٌ أتحدثُ إليه |
| Hayır, bir dakika. Benim kimsem yok. | Open Subtitles | اه لا انتظر للحظه انا ليس لدى اى احد |
| Konuşacak kimsem y ok. | Open Subtitles | ليس لدى اى احد اتحدث معه |
| Ne kimi kimsem ne de param var. | Open Subtitles | ليس لدي أحد ولا مال |
| - Ne kimsem ne de bir şeyim var. | Open Subtitles | لا أحد ولا أملك شيء هناك |
| Öleceği için üzülüyorum çünkü artık oynayacak ve şeker alabilecek kimsem kalmayacak. | Open Subtitles | أنا متأسف لموته لأنه لن يتبقى لي أحد لألعب معه وأحصل على مكعبات سكر منه |
| Yardım isteyecek kimsem yoktu. Arabaya bin. | Open Subtitles | ولكن ما عندي أحد غيرك |