| klimanın çekiş gücü ayarını değiştirmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أتصرف حيال مضخة مكيف الهواء الماصة |
| Tek kurtulan kişi, klimanın üzerinde saklanarak kurtulan, 7 yaşındaki çocuk, Diya. | Open Subtitles | الناجي الوحيد طفله بريءفي السابعه من عمرها اسمها ديا التي نجت بالاختباءفوق مكيف الهواء |
| Buzdolabının karşısında klimanın yanında yeni bir Kalaşnikof bulacaksın. | Open Subtitles | عكس الثلاجة خلف مكيف الهواء سَتَجد بضعة أي كي |
| Çok sıcak günler yaşıyoruz, ve klimanın bozuk olduğunu anlamışsınızdır. | Open Subtitles | والدي. نحن بمنتصف موجة حرّ وكما لاحظتم أن التكييف معطّل. |
| FBI'daki karı klimanın ayarıyla oynamış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّ مكتب التحقيقات قد رفع درجة التكييف هنا |
| Biri şu adamın kıçına tekme atmasa klimanın farkında olmayacak. | Open Subtitles | ذلك الرجل لن يعرف ابدا تكييف الهواء اذا لم تنخفض درجة الحراره وتركل مؤخرته. |
| klimanın dış ünitesine git. | Open Subtitles | إذهبي إلى وحدة المكيف الهوائي. |
| Veya termostat evin içinin 50 derece olduğunu düşünmediği sürece klimanın çalışmaması gibi. | Open Subtitles | وعدم عمل مكيف الهواء الا في حالة وصول مقياس الحرارة لـ 125 درجة فهرنهايت |
| 20 dakikada bir, arabamıza geri dönüp ekipmanımı temizliyor ve diri kalmasını sağlamak için klimanın altında tutuyordum. Bu esnada oturuken kameramın bu insanlardan daha iyi muamele gördüğünü düşündüm. | TED | كان علي أن أعود إلى سيارتنا كل عشرين دقيقة لتنظيف معداتي و تشغيلها تحت مكيف الهواء كي تستعيد قوتها، وبينما كنت جالسةً هناك كنت أفكر بأن آلة التصوير خاصتي تلقى معاملة أفضل بكثير من أولئك الناس. |
| "Ayrıca kanun dışı operasyonları, klimanın verdiği rahatlıkla planlamak da çok keyiflidir." | Open Subtitles | "وهي دائماً ما تكون مكاناً جيد لتخطيط وتنفيذ الأمور غير المشروعة" "بوجود راحة مكيف الهواء" |
| Adamlar klimanın ızgarasından beyin parçalarını bile çıkarabiliyor. | Open Subtitles | يمكنهم إخراج المخ من فتحات مكيف الهواء |
| klimanın yararları üzerine bir yazı yazdım. | Open Subtitles | وثالثة عن أهمية مكيف الهواء |
| Tam burada, klimanın altında. | Open Subtitles | إنه هنا , تحت مكيف الهواء |
| Hayır, hayır... Burası klimanın altı. | Open Subtitles | لا لا ، لا هذا أسفل التكييف مباشرة |
| Hayır, klimanın hiçbir şeyi yok, anne. | Open Subtitles | لا يوجد شيء خطأ في التكييف |
| Ve klimanın kafama düşmesiyle ilgili olarak bir şüpheniz varsa, orada dublör kullandık. | Open Subtitles | وإذا كنت قلقة عندما أجهزة تكييف الهواء سقطت على رأسي، أن تطمئن أنه كان رجلا حيلة، |
| Benim suçumdu. klimanın derisini kuruttuğunu söyledim. | Open Subtitles | كانت غلطتي، أخبرتها أن تكييف الهواء كانّ يجعل جلدها جافاً. |
| - Gaffney'de de öyle sıcaklar vardı ama o zamanlar klimanın ne olduğunu bilmiyorduk biz de yaz ayının berbat olduğu gerçeğini kabullendik. | Open Subtitles | رأينا مثل هذه الحرارة مرة في "جافني" ولكن لم نكن نعرف ما هو تكييف الهواء قبلنا تماما أن الصيف من المفترض أن يكون بائسة |
| klimanın sesi bu. | Open Subtitles | . هاهو المكيف الهوائي |