| Devleti kontrol ediyorlar ve biz tek başımızayız. Hepsinde haklıydınız. | Open Subtitles | إنهم يتحكمون في حكومتنا ، ونحن نعتني بأنفسنا، وأنت محق عن كل هذا | 
| Vebayı (pest) kontrol ediyorlar. Ve hayvanlar için gıda kaynağı. | TED | إنهم يسيطرون على الآفات. وكذلك فإنهم غذاء للحيوانات. | 
| Otoyoldaki elemanlar kontrol ediyorlar, fakat ara yollardan da gidiyor olmalı. | Open Subtitles | لدي رجال يتحققون من الطريق السريع لكن لابد أنه يأخذ الطرق الفرعية | 
| Vietnam'dan beri uyuşturucu maddeleri kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | أعني , أنهم سيطروا على المخدرات منذ حرب فيتنام | 
| - Her çantayı elle kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفتشون يدوياَ كل حقيبة | 
| Kargo bölümünü kontrol ediyorlar. Hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إنهم يتفقدون مخزن المشحونات، لا يوجد شيء | 
| Binadaki bütün ana sunucuları kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحكمون بالخوادم الرئيسية في المبنى بالكامل | 
| Onu, boynuna yerleştirdikleri parçayla kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحكمون بها لصقوا جهاز في رقبتها | 
| Düşüncelerini kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحكمون بأفكارك، | 
| Columbus Park'ın yakınındaki bir kaç bloğu kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يسيطرون على عدد قليل من البنايات قرب موقف كولومبوس . | 
| Almeida'nın grubu havadaki bir 767'yi ele geçirdi. Onu kontrol ediyorlar. Ne? | Open Subtitles | مجموعة (ألميدا) حازوا على الرحلة 767 إنهم يسيطرون عليها | 
| İlk başta çok korkmuştum ama burada sadece kimlikleri kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | أقصد،لقد أفزعني ذلك التفتيش في المرة الأولى لكنهم يتحققون من بطاقات الهوية فقط هنا | 
| Anıt'ı kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحققون من النصب التذكاري. | 
| Bilmiyorum, ya onu tehdit ediyorlar ya da şantaj yapıyorlar ya da zihnini kontrol ediyorlar ya da... | Open Subtitles | وهو أيضا، لا أعرف هل قاموا بتهديده او ابتزازه أو سيطروا على عقله | 
| Jeremy, ekipleri bulunduğun bölgeye gönderiyoruz. Park etmiş arabaları kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | (جيريمي)، لقد أرسلنا وحدات شرطة لمنطقتك، إنهم يفتشون العربات المارة | 
| Şu an hastanede onu kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتفقدون حالتها الصحية في المستشفى الآن | 
| Robotu uzaktan kontrol ediyorlar, siz de sesli yönlendirme yapıyorosunuz. | TED | يسيطرون على روبوت بعيد، وأنت تقوم بتوجيه العمل بصوت عالٍ. | 
| Onlar lanet şehirin tamamını kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | يسيطرون علي البلدة الملعونة بالكامل | 
| Artık maddi gücün nihai aletini kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | يُسيطرونَ الآن على الآلة النهائية سلطة ماليةِ | 
| İsteğiniz üzerine adamlarım duvar ve patikaları kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | وفقاً لطلبك، إن رجالي يتفقدون كل الجدران المشتركة و جدران الممرات | 
| Her şeyi kontrol ediyorlar. Benimle doğrudan konuşuyorlar. | Open Subtitles | هم يتحكموا في كل شيء و يتحدثوا من خلالي | 
| Adalet sistemimizi de kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | هم يتحكمون بنظامنا للعدل | 
| Onlar birliği kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | هم يسيطرون على الإتحاد | 
| Özel harekat odasından kontrol ediyorlar onu. | Open Subtitles | إنهم يتحكّمون بذلك من غرفة القوّات الخاصة. | 
| - Aktarımı durdurdu. - kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | لقد اوقف الارسال - انهم يفتشونه - |