| Geçen hafta konuştuğumuz gibi, size çocuklarınızı takdim ediyorum. | Open Subtitles | إذا , كما ناقشنا في الأسبوع الماضي تقديمك إلي نسلك |
| konuştuğumuz gibi kuryem kampta ve bu gece yelken açmaya hazır olacak. | Open Subtitles | ساعِيّ الخاص في المخيم بينما نتحدث و سيكون على إستعداد ليُبحر الليلة |
| Ayrıca konuştuğumuz gibi, arada sırada iç çamaşırı giymek çok rahatmış. | Open Subtitles | عدى إرتدائي لملابسك الداخلية أحياناً والذي كما تناقشنا ، يريحني جداً |
| Son bir meseleyi hallet de, her şey konuştuğumuz gibi olsun. | Open Subtitles | وسيتم كل شيء كما اتفقنا عندما تنتهين من هذه المهمة الأخيرة |
| İkizlerle biyolojik annelerine bir ziyaret ayarlayabileceğimiz konusunda konuştum, tıpkı aramızda konuştuğumuz gibi. | Open Subtitles | لقد تحدثت إلى التوائم بشأن ترتيب الزيارة مع والدتهم , كما تحدثنا عنه. |
| konuştuğumuz gibi, düğünden bir iki gün önce gel. | Open Subtitles | تعال هنا قبل يوم أو إثنين من الزفاف,كما قلنا |
| Amaçlarımızı gerçekleştirmemiz ne kadar zaman alacak? Doktorlarımız konuştuğumuz gibi insanlar üzerinde deneyler yapıyorlar. | Open Subtitles | يُجري أطباؤنا الاختبارات على البشر بينما نتكلم |
| konuştuğumuz gibi sandalyelerin altındaki sakızlar sertleşiyor. | Open Subtitles | ان العلكه تتصلب تحت هذا الكراسى بينما نحن نتكلم |
| konuştuğumuz gibi offshore hesabınıza paranız yatırılacak. | Open Subtitles | سيتم تحويل الأموال إلى حسابك في الخارج ونحن نتكلم. |
| Bu gece konuştuğumuz gibi borcumuz olan kadar para çalarız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنكِ ستقومين بالسرقة لدفع الدين كما إتفقنا |
| Telefonda konuştuğumuz gibi teleskoplarımız günde 350 gigabayttan fazla bilgi topluyor. | Open Subtitles | كما ناقشنا في التليفون تقوم مناظيرنا بجمع أكثر من 350 جيجابايت من المعلومات يومياً |
| Telefonda konuştuğumuz gibi teleskoplarımız günde 350 gigabayttan fazla bilgi topluyor. | Open Subtitles | كما ناقشنا في التليفون تقوم مناظيرنا بجمع أكثر من 350 جيجابايت من المعلومات يومياً |
| konuştuğumuz gibi, tam tekmil bar şuraya, avlunun içerisine ve dışarıya tören çadırlarının yanındaki bu güzel çimlerin üzerine kurulacak. | Open Subtitles | ..كما ناقشنا من قبل , بار مجهز بكافة الخدمات سيوضع هناك في الفناء وهناك بقرب العشب الكبير , بقرب خيمة المراسم |
| Bu sadece küçük bir teşebbüs. Tıpkı konuştuğumuz gibi icabına bakıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس سوى تدخل بسيط، أنا أقوم بالاهتمام بالأمر بينما نتحدث. |
| konuştuğumuz gibi, en alt hangarda yanaşmak üzere olan bir gemim var. | Open Subtitles | حسنا, لدى سفينة ترسوا بالحظيرة السفلية, بينما نتحدث |
| Elçiliğinizle bağlantıya geçtim, konuştuğumuz gibi kalıpları almak için yetkili gönderiyorlar. | Open Subtitles | ،إتصلتُ بسفارتكم وسيأتي المسئولون لإستلام الكليشيهات بينما نتحدث |
| Sevgili kızımı arzu ettiğini duymak içimi ferahlattı. konuştuğumuz gibi yükünden kurtul. | Open Subtitles | أخبار رغبتك تجاه ابنتي المحبوبة تسعد قلبي، تخلصي من العقبة كما تناقشنا. |
| konuştuğumuz gibi yükünden kurtul ve bu işi düzgünce bitirelim. | Open Subtitles | تخلصي من العقبة كما تناقشنا وسنرى نهاية ملائمة لهذا الأمر |
| konuştuğumuz gibi parayı telefonla arkadaşına göndereceğim. | Open Subtitles | سأذهب وأحول النقود لفتاك تماماً كما اتفقنا تحول نقود ؟ |
| Aferin, çocuklar. Bacaklar samba yapsın, konuştuğumuz gibi. | Open Subtitles | جيد يا أولاد, فكروا بالسامبا في سيقانكم كما تحدثنا عن ذلك من قبل |
| lsabel gençsin, güzelsin, akıllısın ve konuştuğumuz gibi, ben senin için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | إيزابيل أنت صغيرة, جميلة, و واعية و كما قلنا سابقاً, أنا مسن بالنسبة لك |
| Uyuşturucu meselesiyle konuştuğumuz gibi ilgileniyoruz ama senin de bu sıkıntıyı düzeltmen gerekiyor. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع مشكلة ذلك المخدر بينما نتكلم |
| SWAT takımı, konuştuğumuz gibi binaya yöneliyor. | Open Subtitles | إن فريق سوات يتحرك في مكانه بينما نحن نتكلم |
| Adamlarım bütün şehri tarıyor, konuştuğumuz gibi, Opa. | Open Subtitles | لدي الرجال تمشيط المدينة ونحن نتكلم ، أوبا. |
| konuştuğumuz gibi, yarı yarıya. | Open Subtitles | النصف بالنصف، كما إتفقنا |
| Turner çantada keklik, konuştuğumuz gibi SWAT güvenlik kapısından gedik açtı. | Open Subtitles | ترنر محبوس والفرقة الخاصة سطحم الباب ونحن نتحدث |
| konuştuğumuz gibi virüs genetik olarak çoğaltıldı. | Open Subtitles | الفيروس يقترن جينياً الآن بينما نحن نتحدث |
| Her kim ise, konuştuğumuz gibi onu tekrar çağırıyorlar. | Open Subtitles | من هو، هم يدعونه ثانية كما نتكلّم. |
| Belki de kardeşlerim sizlere, konuştuğumuz gibi babamız,parlak gözlü Atreus'un, yalnız kaldığını... ve yalnızca tanrılarla konuştuğunu söylemeliyim.. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أخبرُكم يا إخونى بأنّ كما نَتكلّمُ... أبانا أتريوس , ترك لوحده، يُتَكلِّم مع الآلهةِ. |
| Pekâlâ çocuklar, konuştuğumuz gibi yapın. | Open Subtitles | حسناً يا شباب افعلوا تماماً ما تحدثنا عنه |