| Bu konuda haklı olsan iyi olur Binbaşı. | Open Subtitles | يستحسنُ بكَ أن تكونَ محقاً بشأن هذا ايها القائد |
| Lamar'da işler değişmediyse o konuda haklı olduğundan eminim. | Open Subtitles | أراهن أنكِ على حق في هذا مالم تكن الأمور تغيرت في لامار |
| Bak Sara, Frank bi kaç konuda haklı biliyorum | Open Subtitles | أنا أعرف بأن (فرانك) محق بخصوص بعض الأشياء. |
| Belki bir konuda haklı, belki bir doğum günüm olmalı, en azından bu kısa ve vahşi yaşamda kutlayacak bir şeyim olur. | Open Subtitles | ربما هو محق بشأن شيئ واحد: ربما يجب أن أختار يوم ميلاد فقط لأحصل على شيئ أحتفل به في هذه الحياة القصيرة والوحشية |
| Bir konuda haklı. Hiçbirimiz bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | هي محقة بشأن أمر واحد وهو أن واحداً منا لا يجدها فكرة صائبة |
| Sadece, generalin bu konuda haklı olabileceğini söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن الجنرال ربما محق في هذا |
| Ama bir konuda haklı ve o yüzden Mariana'ya bu partiyi vermek istedim ve neden ne kadar tuttuğu umrumda değil çünkü nasıl olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | هي محقة في شيء واحد ولهذا كنت أريد هذه الحفلة لماريانا ولماذا لم أهتم كم ستكلفنا |
| Sana güvenebileceğimi düşünmüştüm. O konuda haklı çıkmadığıma eminim. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ بإستطاعتي الإعتماد عليك، متأكد أنّني لم أكن محقاً بشأن ذلك. |
| Her konuda haklı olmayabileceğin hiç aklına geldi mi? | Open Subtitles | هل تعلم , هل خطر على بالك انك ربما تكون لست محقاً بشأن كل شيء؟ |
| Evet. Tom bu konuda haklı. | Open Subtitles | نعم، أنا سأسمح بذلك توم على حق في هذا. |
| Aria, bu konuda haklı olabilir. | Open Subtitles | تعلمين, ربما تكون أريا على حق في هذا |
| Stross bir konuda haklı. | Open Subtitles | ستروس محق بخصوص شيء واحد |
| Bu konuda haklı efendim. | Open Subtitles | أنه محق بخصوص ذلك يا سيدي |
| Şey, onun hakkında bir konuda haklı çıktın. Kesinlikle kadınlardan hoşlanıyor. | Open Subtitles | حسناً، أنت محق بشأن شيء واحد إنه يفهم النساء حقاً |
| Bir konuda haklı olduğunu kanıtlayan radyo hikâyesi mi dinledin? | Open Subtitles | هل استمعت لقصة على الراديو وأثبتت بإنك محق بشأن امر ما |
| Bu konuda haklı. | Open Subtitles | انها محقة بشأن هذا |
| Ve eğer bir konuda haklı çıktıysa... | Open Subtitles | و إذا كانت محقة بشأن شيء واحد... |
| Bir konuda haklı. Kızın çok güzel. | Open Subtitles | إنه محق في شيء واحد إنه جميلة |
| Her konuda haklı olmak iyi bir şey olmalı, ha? | Open Subtitles | شعور جميل أن تكوني محقة في كل شيء أليس كذلك ؟ |
| Sonunda neredeyse her konuda haklı çıktı. | Open Subtitles | اتّضح أنّه على حقّ في كلّ شيءٍ تقريباً |
| Ama bir konuda haklı. | Open Subtitles | ولكنها على حق بخصوص شيء واحد |
| Bu konuda haklı olabilirsin. | Open Subtitles | قد تكونين مُحقة في ذلك. |
| "Tamam, evlat. Fakat bu konuda haklı olsan iyi olur." | Open Subtitles | حسنا, أيها الصبى لكنه من الأفضل أن تكون محق حول هذا |
| - Eh, bu konuda haklı. - Kamyonuyla kafama vurdu. | Open Subtitles | إنه محق فى ذلك- لقد ضربنى على رأسى بشاحنه لعبه- |
| Annen bu konuda haklı. Kendi başına mı yaparsın seninle geleyim mi? | Open Subtitles | أمّك محقة بهذا, هل تريد أن تفعل هذا لوحدك أو يجب أن أتي معك؟ |
| Yani, bu konuda haklı bile olsan neden benim yerime sana inandı? | Open Subtitles | اعني حتى لو كنت محقة بشأنه لم ستستمع لكلامك بدلا من كلامي؟ |
| Bence bu konuda haklı değildi. Bence ikimiz arasındaki tek benzer nokta | TED | لا اعتقد انه كان مصيباً في هذا اعتقد ان التشابه الوحيد الذي كان بيننا |