| Ama bulursak, ona nerede sakladığını söyletmek için kozumuz olur. - Evet. | Open Subtitles | ولكن إن وجدنها ، سيكون لدينا نفوذ . لكي يخبرنا من أين حصل عليها |
| Eğer o dosyaları alırsak, Verdiant'a karşı kozumuz olur. | Open Subtitles | إذا حصلنا على تلك الملفات فسيكون لدينا نفوذ على الشركة |
| Ne yazik ki, Ohio'nun kayip ilâni çikarmasiyla ona karsi olan kozumuz da bitti gitti. | Open Subtitles | ولسوء الحظ , عندما سقطت مُذكرة أوهايو . نفوذنا ضدها ذهب مع ذلك |
| Ne yazık ki, Ohio'nun kayıp ilânı çıkarmasıyla ona karşı olan kozumuz da bitti gitti. | Open Subtitles | ولسوء الحظ , عندما سقطت مُذكرة أوهايو . نفوذنا ضدها ذهب مع ذلك |
| kozumuz olmadan yapabileceğimiz pek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا القيام بالكثير حيال ذلك دون القليل من النفوذ. |
| Ona karşı kozumuz olabilir. | Open Subtitles | سنكون قادرين على الحصول على بعض النفوذ عليه. |
| Pazarlık kozumuz. | Open Subtitles | ورقتنا الرابحة التي سنساوم بها |
| - Burada kozumuz yok. - Julie, bize bir gün ver. | Open Subtitles | ليس لدينا نفوذ هنا - "أمهلينا يوما يا "جولي - |
| Canlı temizlikçi olmadan eski patronlarına karşı kozumuz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي نفوذ لابرام اتفاق مع أحد من عملائه السابقين. و أنا "لم أتخلى عنها" |
| Verdiant'a karşı kozumuz olursa, Kabal'a karşı kozumuz olur. | Open Subtitles | وإذا كان لدينا نفوذ على الشركة " فسيكون لدينا نفوذ على " الجميعة السرية |
| Artık kozumuz var. | Open Subtitles | وبات لدينا الآن موطن نفوذ |
| Demek istediğim bu değil. Alicia öldü. kozumuz yok oldu. | Open Subtitles | ليس هذا مقصدي (إليشا) ميّتة، لقد ولّى نفوذنا |
| Demek istediğim bu değil. Alicia öldü. kozumuz yok oldu. | Open Subtitles | ليس هذا مقصدي (إليشا) ميّتة، لقد ولّى نفوذنا |
| - Evet, galiba. - Bu bizim kozumuz. | Open Subtitles | نعم , أعتقد انه مصدر نفوذنا |
| - Jane tek kozumuz. | Open Subtitles | -جين) هى نفوذنا الوحيد) |
| Şimdi elimizde ceset olduğuna göre belki biraz kozumuz olabilir. | Open Subtitles | سيعطينا هذا جثة لدينا الآن النفوذ بعض |
| Şimdi elimizde ceset olduğuna göre belki biraz kozumuz olabilir. | Open Subtitles | الآن لدينا جثة هذا سيعطينا بعض النفوذ |
| Tek kozumuz o. | Open Subtitles | لانه صاحب النفوذ الوحيد لدينا |
| O bizim kozumuz. | Open Subtitles | إنها ورقتنا الرابحة |
| Evet ve eski Kraliçe hala konuğumuzken, yedekte, iki taraf için de kullanabileceğimiz bir pazarlık kozumuz var. | Open Subtitles | لذيذة، لذيذة. نعم وطالما الملكة السابقة لا تزال ضيفتنا.. لا يزال لدينا، في الاحتياطيات، ورقة مساومة |
| O bizim pazarlıktaki tek kozumuz. | Open Subtitles | إنها ورقة مساومتنا الوحيدة |
| O tabanca son kozumuz olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا السلاح لدينا بطاقة فقط. |
| Ama birlikte çalışırsak Ramal'ı ele geçirirsek bir pazarlık kozumuz olur. | Open Subtitles | اذا عملنا سويةً واخدنا "ابو رمال"، فسيكون لدينا ورقة مساومة |
| Bu da seni kozumuz yapıyor. | Open Subtitles | مما يجعلك بطاقتنا الرابحة الحفيّة. |