| Bu evdeki ilk kuralın disiplin olduğunu da hatırlamanız mümkün mü? | Open Subtitles | ربما أيضا تتذكرين أن القاعدة الأولى في هذا المنزل هي الانضباط. |
| Bir hafta önce bir numaralı kuralın hareketsiz beklemek olduğunu söylüyordun. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، أخبرتني بأنّ القاعدة الأولى هو ألا أقوم بتحريك الجثة |
| İkinci öğrendiğim ise: Müvekkilim Will bu kurala bir istisna oluşturmuyordu; o aslında kuralın kendisiydi. | TED | اليكم ثاني شيئ تعلمته موكلي ويل لم يكن استثناء لهذه القاعدة بل كان هو القاعدة في حد ذاتها. |
| Bu başarı, beş basit kuralın izinden giden kuşaklar dolusu araştırmacının eseridir. | Open Subtitles | كان عمل أجيال من الباحثين و الذين أخذوا خمسة قواعد بسيطة بجدية. |
| Ama ilk 10 kuralın dokuzu farklı şekillerde kadınların burada oturma izinleri olmadığını söyler. | Open Subtitles | ولكن القاعدة التاسعة من أهم عشرة قواعد تنص على: |
| İspiyonlamama kuralın istenmediğin sonuçlar doğurabilir. | Open Subtitles | قانونك لعدم الوشي عن المُجرمين سيتسبّب لك بمشاكل وحسب أنت في غنى عنها. |
| Bütün bunların hepsi senin manyak yiyecek yok kuralın yüzünden. | Open Subtitles | لقد كان هذا كله بسبب قاعدتك المجنونه عن الطعام |
| O kuralın parçalarını bir türlü anlamaya başlayamıyorsun. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تفهم الاشياء المعقدة فى هذه القاعدة |
| kuralın, bunu kendime saklamam olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن القاعدة تقضي بأن أحتفظ بذلك لنفسي؟ |
| Bu kuralın istisnası yok. | Open Subtitles | من خلال اختبارات سريرية دقيقة، قبل أن يتم اعتبارها آمنة. هذه القاعدة لا تعرف الاستثناءات. |
| Ve Joshua'nın kaçırdığı kuralın o olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعتقد بأنها القاعدة الي تغيب جوشوا عنها. |
| Dinleyin, Artie bana bir numaralı kuralın asla objelerle oynamamak olduğunu söyledi bu yüzden neden bunları yerlerine bırakmıyoruz? | Open Subtitles | يا إلهي مهلا، أرتي آخبرني أن القاعدة رقم واحد لا يجب أبداً العَبت بالقطع الأثرية |
| İkinci kuralın "her zaman eldiven giy" olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | أعرف ان القاعدة الثانيه هي ان تلبس قفازات دائماً |
| Her işte ilk kuralın parayı harcamamak olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقولون أن القاعدة الأولى في أي عمل هي ألا تنفق المال |
| Hazırlık sürecinde seni hiçbir kuralın olmadığı, hiçbir kanıtın veya başvurunun gerekmediği medyanın yardımıyla seni suçlu göstermek için. | Open Subtitles | واستخدامها في جلسة الاستماع الأولية لكي يحكوموا عليك بوجود الوسائط حيث لا يوجد قواعد للدلائل ولا للطعن القضائي |
| Ölü olmanın asıl mantığı hiçbir kuralın olmamasıdır. | Open Subtitles | الهدف من كونك ميتاً هو أنه لا يوجد هناك قواعد. |
| Gücünü geri almak için bir kuralın olması bu kurala uyacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | وجود قواعد معيّنة لسلب القوى لا يعني بالضرورة أنها تنوي الإلتزام بها. |
| Lord Milori, kuralın bizi ayrı tutamaz. | Open Subtitles | ،لورد ميلوري .لن يفرقنا قانونك |
| Bu senin kuralın, Lily. | Open Subtitles | إن هذا قانونك يا (ليلي) |
| - Anladım. kuralın bu demek. - Sadece bir tane. | Open Subtitles | أوه ، أفهم هذا هذه هي قاعدتك ، حسناً |
| Çağrıştırmalı çünkü bu senin kuralın! | Open Subtitles | ينبغي ذلك، إنها قاعدتك اللعينة. |