| Oyunu kurallarına göre oynayarak dünyayı kurtaramayız çünkü kuralların değişmesi gerek. | TED | لذلك لا يمكننا إنقاذ العالم من خلال القوانين، فالقوانين بحاجةٍ إلى تغيير. |
| İnsanları kendilerinden kurtaramayız, Çaylak. | Open Subtitles | إتضح أننا لا نستطيع إنقاذ الناس من أنفسهم |
| İnsanları kurtarma isteğini bilirim ama herkesi kurtaramayız. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنكِ تريدين إنقاذ الأشخاص ولكن لا يمكنكِ إنقاذ الجميع |
| Çalışırken ölürsek onu kurtaramayız. | Open Subtitles | لا يمكننا إنقاذه إذا ماتنا نحاول. |
| Clare, bu tartışmayı daha önce yaptık. Herkesi kurtaramayız. | Open Subtitles | كلير , لقد خضنا هذا النقاش من قبل لا يمكننا أن ننقذ الجميع |
| Ölürse bunun bir anlamı olmaz ama. Felicity, onu kurtaramayız! | Open Subtitles | وهذا لن يهمّ إن مات (فليستي)، لا يمكننا انقاذه! |
| Paul, biz tanrı değiliz Kimseyi kurtaramayız. | Open Subtitles | يا بول، نحن لسنا آلهة لا نستطيع إنقاذ أي أحد |
| Sadece ikimiz dünyayı kurtaramayız. | Open Subtitles | إثنان فقط إستخدامهِما لا يستطيعون إنقاذ العالم. |
| Bak, biz kurtarma birliği falan değiliz, şehirdeki herkesi kurtaramayız. | Open Subtitles | انظر، لسنا وحدة انقاذ، لا يمكننا إنقاذ الجميع. |
| Ama herkesi kurtaramayız demiştin. | Open Subtitles | ولكنكَ قلتَ للتو أنه لا يمكننا إنقاذ الجميع |
| Bu doğru, hayatlarınızı kurtaramayız ama geri kalan zamanınız boyunca sizi elimizden geldiğince rahat ettirebiliriz. | Open Subtitles | ذلك صحيح، لا يمكننا إنقاذ حياتكما لكن يمكننا أن نجعلكما تشعران بأشد راحة ممكنة أثناء الوقت المتبقي لكما |
| Geleceği kurtaramayız, o yüzden seyahatin hiçbir şeyi değiştirmedi. | Open Subtitles | لا يمكننا إنقاذ المستقبل ، لذلك. رحلتك لم تغير اى شيء |
| Yani hepiniz kızımı kurtaramayız diyorsunuz. | Open Subtitles | إذا ما تحاولون قوله أننا لا يمكننا إنقاذ ابنتي |
| Onlar gibi okuyabilsem bile Sutra ile ölülerin ruhlarını kurtaramayız. | Open Subtitles | حتى لو إستطعت حفظها (لا نستطيع إنقاذ أرواح الموتى بـ(السوترا |
| O kızı sen olmadan kurtaramayız. | Open Subtitles | فنحن لا نستطيع إنقاذ الفتاة من دونكِ |
| Nereye gidebilirler ki Hepsinin hayatını kurtaramayız. | Open Subtitles | أتعرف أين يُمكن أن يذهبوا ؟ - ! لا يُمكنك إنقاذ حياتهم جميعاً - |
| Onu kurtaramayız. | Open Subtitles | لا نستطيع إنقاذه. |
| Onu kurtaramayız. | Open Subtitles | لا يمكننا إنقاذه |
| Onu kurtaramayız. | Open Subtitles | لا يمكننا إنقاذه |
| Atlarımız, oraya varamadan ölürse veyahut düşman toprağına zayıf ve yorgunluktan aklımız karışık girersek, kimseyi kurtaramayız. | Open Subtitles | لو ماتت خيولنا قبل أن نصل هناك أو دخلنا لمنطقة معادية ،ضعفاء ومُشتتين من الإجهاد فلن ننقذ أي أحد |
| Sizi ölümüne dondurmaya çalışmakla kimseyi kurtaramayız. | Open Subtitles | لن ننقذ أحدًا عن طريق تجميدكما حتى الموت. |
| - Onu kurtaramayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع انقاذه |