| Vince, saç kurutma makinesini almam gerek. - Vince, saç kurutma makinesi. | Open Subtitles | فينس انا بحاجة لاستخدام مجفف الشعر فينس احتاج الى استخدام مجفف الشعر |
| Saç kurutma makinemi kullanabilir miyim baba? | Open Subtitles | هل لا يزال بإمكاني استخدام مجفف الشعر, أبي؟ |
| Satılık çeşitli şeyler var ve bir de saç kurutma makinası. | Open Subtitles | لدي منتجات ممتازة للنظافة الجسدية, و مجفف شعر |
| ...ve kurutma makinesinin arkasından başka bir yerde uyumaz oldu. | Open Subtitles | ثم أصبح سميناً ولم يعد يريد سوى النوم خلف المجفف |
| Biri zaman yapılır kurutma makinesi havlu kat misiniz? | Open Subtitles | هلا يقوم أحدكم بطى المناشف فى آلة التجفيف عندما تنتهى |
| Uçan bir kurutma makinesi vardı ve direk bana bakıyordu! | Open Subtitles | لقد كان هناك مجموعة مجففات شعر طائرة وكانت تحدّق بي |
| Sanırım yeni bir saç kurutma makinasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة لمجفف شعر جديد |
| Şık iç çamaşırlarımı, buruşmayan bir şeyler ve saç kurutma makinemi koy. | Open Subtitles | إحزمي كل ملابسي الداخلية اللطيفة أي شئ غير مجعد لا تنسي مجفف الشعر |
| Giymeye cesaret edemediğin kırmızı elbiseni ve saç kurutma makineni koydum. | Open Subtitles | أعذريني حزمت أيضا ذلك الفستان الأحمرِ الصَغيرِ الذي لم تأتيك الجرأة لإرتدائه وضعت مجفف الشعر |
| Annem öldü. Küvetine bir saç kurutma makinesi düştü. | Open Subtitles | والدتي توفيت، بسبب سقوط مجفف الشعر في حوض الاستحمام |
| -Dün gece mahvoldun ha -Duştaki saç kurutma gibi oldun. | Open Subtitles | لقد قضي عليك في هذه الليلة, مثل مجفف شعر في حوض استحمام |
| Bir daha kendini öldürmek istediğinde, küvetine bir saç kurutma makinası koy. | Open Subtitles | عنما تنتحر في المرة القادمة خذ معك مجفف شعر إلى الحوض |
| Pütürlü, aynı saç kurutma makinasındaki gibi. | Open Subtitles | إنظرْ إلى الشريطِ. هو غير مستويُ، مثل مجفف الشعر. |
| Saç kurutma makinesini küvete atıp kendini kızarttığını söylediler. | Open Subtitles | الشرطة قالت أنها ألقت مجفف الشعر في حوض الاستحمام و قتلت نفسها |
| Bu yüzden, tavşanı aldım, lavaboda yıkadım... saç kurutma makinasını çıkarıp o eski beyaz ve kabarık... görünümüne getirdim. | Open Subtitles | لذلك , اخذت الارنب غسلتة فى المغسلة ووضعتة فى المجفف ارجع شكله الابيض الرقيق |
| Maskeli bir soyguncu bölgedeki evlerden girdi, ailenin kurutma makinesine dışkısını yaptı, ve sonra da kendisini genç bir kıza teşhir etti. | Open Subtitles | و قام بالتغوط في المجفف الخاص بالأسرة ثم قام بالتعرض لفتاة مراهقة |
| Geçen hafta, uyku çoraplarım kurutma makinesinden yumuşacık çıktı ve dizlerimi hiç ağrıtmadı. | Open Subtitles | الأسبوع المنصرم , جواربي الخاصـة بالنوم خرجت من المجفف و هي ناعمـة للغايـة و ركبتاي لم تؤلمـاني طوال اليـوم |
| Pekâlâ, şurası da kurutma bölümü oluyor. Bütün baharatları sakladığımız yer. | Open Subtitles | حسناً ,هذه منطقة التجفيف هنا نخزن كل التوابل |
| Üzümler bir kere toplandığında bir kısmı pazarda satılır ama çoğu özel kurutma odalarına asılırlar. | Open Subtitles | عندما العنب يجمع، بعضه يباع في السوق. لكن أكثره يعلق للتجفيف في بيوت التجفيف الخاصّة. |
| Gerçekte hiçbir şey o kadar güçlü değildir. Bazı saç kurutma makinaları hariç, ama üzerinde uğraşıyorum. | Open Subtitles | حسنا، بعض مجففات الشعر لكنني أعمل لحل هذا |
| Meğerse, uzay kıyafetleri uzay şartlarına uygunmuş 70ler'in enerji savurganı kurutma makinelerine değil. | Open Subtitles | على ما يبدو سترات الفضـاء مناسبـة للفضـاء ... لكنهـا ليست كذلك لمجفف كبير غير كفؤ زمنـه يعود للسبعينـات |
| Orada kapı kilidine, lavaboya, sabuna, el kurutma makinesine ve aynaya ulaşabiliyorum. | TED | في هذا المكان، أستطيع الوصول لقفل الباب، والمغسلة والصابون ومجفف الأيدي وللمرآة. |
| - Saç kurutma makinesini fazla kullanmak insanı kör yapabiliyormuş. - Bunu kimden duydun? | Open Subtitles | عناية أكثر من اللازم يمكن ان تظهر بسهولة , حتى ان كنت أعمى من قال هذا؟ |
| Oyuncaklarını bulamadım, bu yüzden neden sadece şu saç kurutma makinesi ve çıngırakla oynamıyorsun? | Open Subtitles | لم أتمكن من إيجاد ألعابك لماذا لا تلعب بمجفف الشعر والخشاخيش هذه؟ |