| kurutucuya çıkmaya çalışırken ayağımı kırdım. | Open Subtitles | كسرت قدمي ، متسلّقا للخروج من هذا المجفف |
| Lütfen bir daha kurutucuya koyma, tamam mı? | Open Subtitles | فقط لا تقم بوضعها في المجفف مرة اخرى, حسناً؟ |
| Islak şeyleri kurutucuya koymayın artık demiştim ya. | Open Subtitles | أخبرتكِ، لايمكنك وضع الأشياء الرطبه بداخل المجفف |
| Her giyinmen gerektiğinde bodrumdaki kurutucuya mı gideceksin? | Open Subtitles | كل مرة تريد أن تلبس سوف تستخدم مجفف السرداب ؟ |
| Ondan değil. Bu küvet Lil Wayne'in klibinde kullanılmamış mıydı? Giysilerimizi kurutucuya koydum. | Open Subtitles | كلا, أليس هذا هو الحوض من فيديو (ليل واين)؟ وضعت ثيابنا في المجففة. |
| Üniformamı yine kurutucuya mı koydun yoksa? | Open Subtitles | هل وضعت زي الرسمي المجفف مجددا ؟ أستخدم عملية الغسيل الجاف |
| kurutucuya bir havlu atarım ki duştan çıktığında sıcak olsun. | Open Subtitles | 00 أرمي المنشفة في المجفف لذلك تكون دافئه عندما تخرج من الحمام |
| Ne? Cep telefonunu kurutucuya atmak istemedim. | Open Subtitles | . كما تعلم ، لم أرد ان اضع هاتفك في المجفف |
| Pantolonlarını kurutucuya koymadan önce cebine para koyuyoruz. | Open Subtitles | نقوم بتوزيع الأدوار علينا ونضع الأموال بداخل جيوب سراويلك قبل ان نضعهم فى المجفف |
| Alt komşularımız, ıslak çamaşırlarımızı ben daha kurutucuya koymadan yere atmış. | Open Subtitles | هؤلاء الناس في نهاية الردهة لقد ألقوا غسيلك المبلل، علي الأرض قبل أن يتسني لي أن أضعه في المجفف. |
| Bir fotoğraf çekilmek, boğazını kesmek, kafasını kurutucuya sokmak istiyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم، يلتقطون الصور و يقطعون رقبته و يضعون رأسه في المجفف |
| Bunları kurutucuya atarsan kurutacağımız her şey kirli bez kokacak. | Open Subtitles | لو وضعتِها في المجفف فإن كل شيء نجففه ستفوح منه رائحة الخِرق المتسخة |
| Hasta piç çamaşır kurutucuya sıçmış. | Open Subtitles | هذا الوغد المريض قضى حاجته في المجفف |
| Muhtemelen çocuğun çamaşırlarını makinadan alıp kurutucuya koyuyor. | Open Subtitles | خمّنا أنّ على الأرجح لأخذ ملابس الطفل من الغسالة، -ووضعها في المجفف |
| Birincide çamaşırları çamaşır makinasına atmak için ikincide de onları kurutucuya atmak için. | Open Subtitles | المرّة الأولى لوضع الملابس في الغسالة، المرّة الثانية لوضعها في المجفف ولكن في المرّة الثانية، إستغرقتها الرحلة خمس ثوان زيادة |
| Kız senin gözlüklerini kırdı ve kurutucuya kilitledi. | Open Subtitles | لقد كسرت نظارتك . و أغلقت عليك المجفف |
| Diğer telefonunu kurutucuya at, kapıyı kapat. | Open Subtitles | ضعي هاتفك الآخر في المجفف وأغلقي الباب |
| Temizlikçi bayan bunu kurutucuya atmış. | Open Subtitles | المسؤولة عن التنظيف وضعت هذا في مجفف الغساله |
| Baba, kurutucuya bir şey oldu galiba. | Open Subtitles | ) -أبي؟ أظن أن هناك خطبًا ما مع المجففة. |
| Benim partim. Şimdi sessiz ol yoksa seni kurutucuya kapatırım! | Open Subtitles | لا انها حفلتي والان ابقى هادئا وإلا قمت بربطك في مجففة الملابس |
| Hızlı bir banyodan sonra canlarım hemen kurutucuya. | Open Subtitles | ضربةٌ سريعةٌ في الفرن يا ملابسي العزيزة قبل أن تذهبي إلى التنشيف |
| Uzak dursam iyi olur, doğruca kurutucuya. | Open Subtitles | الأفضل تفريد القطع والآن الى آلة التجفيف |
| Arkadaşımın evinde yüzdükten sonra eve dönüyordum eve geldiğimde üzerimdekileri kurutucuya atmak için bodruma indim... | Open Subtitles | أتيت إلى المنزل بعد السباحة في منزل صديقتي وذهبت إلى القبو لأضع سترتي في المُجفف |
| Bekleyeyim mi yoksa daha kurutucuya konmadı mı? | Open Subtitles | أوه، حَسناً، يَجِبُ أَنْ أَنتظرَ، أَو هو لَيسَ مستويَ في المجففِ لحد الآن؟ |