| ve bir keresinde, California'da bir otobanın kenarına kustuğunu ve hayranlarının iki saat içinde kustuğu yeri kutsal bir alana çevirdiğini de öğrendim. | TED | عملت أنه أحد المرات، تقيأ على جانب الطريق في كاليفورنيا وفي غصون ساعتين، حولت المعجبات مكان القيء إلى ضريح مقدس. |
| - Geçen hafta adamın senin üzerine kustuğu ATM de buluşalım. | Open Subtitles | حسناً, جيد لنتقابل عند الصرافة التي تقيأ عندها ذاك الرجل الأسبوع الفائت |
| Ayrıca emin olduğumuz bir başka konu da katilin cinayet mahalinde kustuğu. | Open Subtitles | كما أننا متأكدون للغاية أن أياً كان من قتله قد تقيأ في موقع الجريمة |
| Üstüme kan kustuğu için bana da bulaştığını sandı. | Open Subtitles | ظنّ أنّني سبق وتعرضت للمرض بسبب كل الدماء التي تقيأها عليّ. |
| Kuşun kustuğu kemiklerle kafatasını yeniden şekillendirebilirim. | Open Subtitles | لقد استطعت من إعادة بناء الجمجة مع الجزء التى تقيأها الطائر |
| Bütün silahların çeşitli kurşunlar kustuğu ölüme çok yaklaştığım durumlar... | Open Subtitles | ... ومع خبرتي في كل سلاح يطلق رصاصة ... أو يحمل على الكتفين |
| Bende Susie'yi oınun evine gönderdim ve kustuğu yerden örnek aldı. | Open Subtitles | لذا أرسلت (سوزي) إلى شقته، وقد نجحت في الحصول على بعض العينات من على بساط الترحيب عندما تقيأ |
| Oğlum ayakkabılarına kustuğu için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف أن إبني تقيأ على حذائك |
| Bütün silahların çeşitli kurşunlar kustuğu ölüme çok yaklaştığım durumlar... | Open Subtitles | ... ومع خبرتي في كل سلاح يطلق رصاصة ... أو يحمل على الكتفين |