| kuzeninizin Leydi Catherine de Bourgh ile olan münasebetine şaşırdım. | Open Subtitles | لقد كنت سعيدا لصلة ابن عمك بالسيدة دى بورج |
| ama kuzeninizin jokeylik yapmanıza izin vermediğini söyledi? | Open Subtitles | لكن ابن عمك لم يسمح لك بامتطائ ذلك الحصان |
| Bu paravanayı, kuzeninizin yatağıyla kendi yatağınız arasına koyabilirsiniz. | Open Subtitles | ابن عمك .. ا يمكنه وضع هذه الستارة بين الأسرّة من أجل الخصوصية . |
| kuzeninizin cıvıl cıvıl bir bayan olduğu söylenemez. | Open Subtitles | يستطيع المرء بالكاد أن يقول أن قريبتك سيدة مرحة جداً. |
| Bakın, polisin tutukladığı kişinin aslında kuzeninizin katili olmadığına inanmak için elimde geçerli sebepler var. | Open Subtitles | أنا لدي سبب يجعلني أعتقد أن الشرطة قامت باعتقال الرجل الخطأ في تهمة قتل قريبتك |
| Hayır, kuzeninizin konuşmasını dinleme fırsatım oldu. | Open Subtitles | كلا , حصلت على فرصة لسماع ابن عمك يتحدث |
| kuzeninizin durumu iyi, çünkü sadece rol yapıyordum! | Open Subtitles | حسنا ابن عمك بخير لانني كنت امثل |
| - kuzeninizin verdiği bir ders. | Open Subtitles | قدمها ابن عمك |
| kuzeninizin hiç bahsetmediği. | Open Subtitles | لم تخبرك قريبتك بشأن هذا الأمر. |