| Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. | Open Subtitles | ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها |
| hikayesini burada anlatabiliyor olması tanrının bir lütfu. | Open Subtitles | ولولا نعمة الله عليها لما كانت هنا لسرد روايتها |
| bayım, aşikar ki beni tanıyamadınız benAlexandrina Victoria Wettin Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığının Tanrısının lütfu üzerine kraliçe, inancın koruyucusu. | Open Subtitles | سيدي، من الواضح أنك لم تعرفني أنا اليكساندرينا فيكتوريا ويتين بنعمة الله، المملكه المتحده لبريطنيا العظمي وأيرلندا |
| Şimdiye dek, sadece Tanrı'nın lütfu ve himayesine olan sarsılmaz inançları halkın çılgına dönmelerine ve şiddete başvurmalarına mani oldu. | Open Subtitles | حتى الآن، إيمانهم الراسخ بنعمة الرب وحمايته هو الذي يمنعهم من التصرف بهرع وعنف. |
| Tam olarak halktan biri değilsin ve şahsiyetin bu lütfu yansıtmalı. | Open Subtitles | أنتِ بالكاد تكونين أنسانة عادية و يجب أن تعكس صورتك تلك النعمة |
| Yaşlılığında Tanrı'nın bir lütfu. | Open Subtitles | إنها النعمة في الكِبر |
| lütfu sevindirdi. | Open Subtitles | أنا أشعر بالإطمئنان لمحاباته |
| 6 kadını sorguladım. Onun kadınlar için Tanrı'nın bir lütfu olduğunu düşünüyorlar, her zaman etraflarında bulamasalar bile. | Open Subtitles | لقد استجوبت 6 نساء الذين يعتقدون أنه هبة من الرب لجنسهم |
| Bugün hayatta olmasının tanrının bir lütfu olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | اتعرف, اظن ان ذلك بسبب نعمة الله انه حي اليوم |
| Ben de kardeşimin mizacını almışım yine de biraz daha yumuşak ve hayalperestim, Tanrı'nın lütfu olmasa benim hikâyem de böyle olurdu, belki de daha da kötüsü. | Open Subtitles | لدي هذه المزاجية الموجودة لدى أختي مع هشاشة أكثر و طبيعة حالمة الى حد ما و من دون نعمة من الله |
| Ne istersen onu düşün, ama bu çocuk yeni dönemin bir lütfu. | Open Subtitles | فكر ما شئت، ولكن هذا الطفل هو نعمة من العصر الجديد. |
| Annesinin yaşayıp da ne pervasız bir çocuk doğurduğunu görmemesi Tanrı'nın lütfu. | Open Subtitles | أظنها نعمة أن والدته لم تعيش لترى كم هو أحمق ومتهور الذي أنجبته |
| Çok yaşa Süleyman, ...tanrının lütfu İsrail'in Kralı. | Open Subtitles | يعيش " سليمان" بنعمة الرب ، ملك " إسرائيل" |
| Çok yaşa Süleyman, tanrının lütfu İsrail'in Kralı. | Open Subtitles | يعيش " سليمان" بنعمة الرب ، ملك " إسرائيل" |
| Eğer ölmemiz gerekiyorsa, bu Tanrı'nın lütfu için. | Open Subtitles | إذا لا بد أن يموت، لذلك بنعمة من الله ... |
| Bu aylar bizim için "Tanrının bir lütfu" | Open Subtitles | هذه الشهور معك كانت " بمثابة النعمة ". |
| "Yasanın yönetimi altında değil Tanrı'nın lütfu altındasınız". | Open Subtitles | ...أنت لست تحت سلطة القانون" "بل تحت النعمة |
| Fotografik hafızanın beklenmedik lütfu. | Open Subtitles | النعمة الغير متوقعة. |
| lütfu sevindirdi. | Open Subtitles | أنا أشعر بالإطمئنان لمحاباته |
| Bu tanrının bir lütfu. | Open Subtitles | هذه هبة من الله |
| Bazıları bunun, Tanrı'nın bir lütfu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقولون انها هبة من الله |