| Sidorov'un patronu Waaldt'la yüz yüze görüştüğünü söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه اجتمع وجهاً لوجه مع رئيسة (والد) |
| Kirkman'la yüz yüze geldiğinde yazanları harfiyen uygulayacaksın. | Open Subtitles | ، )عندما تكون وجهاً لوجه مع (كيركمان أريدك أن تفعل تماماً كما مكتوب |
| Castle, beni Linus'la yüz yüze getirirsen yemin ederim silahımı çeker vururum onu. | Open Subtitles | أقسم لك يا (كاسل)، لقد جلبتني وجهاً لوجه مع (لاينوس)، -فإنّي سأسحب مُسدّسي وأطلق النار عليه . |
| - Sizi Coulson'la yüz yüze görüştürürsem ajandasında boşluk oluşur mu? | Open Subtitles | -هل سينفتح برنامجه اليومي إذا كنا سنجعلك قريبا وجها لوجه مع (كولسون)؟ |
| Coulson'la yüz yüze geleceğinin sözünü vermiştim ona. | Open Subtitles | لقد وعدته وجها لوجه مع (كولسون). |
| Juice'la yüz yüze görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد مقابلةٌ وجهاً لوجه مع (جوس). |