| Bu bir lanetten daha fazlası dostum. Sanki ilaç almış gibiydin. | Open Subtitles | هذا أسوأ من كونه لعنة يا رجل، يسري بداخلك دماء نمر |
| Geçmiş yaşamdaki lanetten korunabilmesi için günümüzde muskayı takması gerek. | Open Subtitles | إنها يجب أن ترتدي الحجاب في الحاضر ليحميها من لعنة حياتها السابقة |
| Her zaman senin gibi esirgenmiş olmayı dilemişimdir - bu yakıcı lanetten kurtulmuş olmayı. | Open Subtitles | لقد تمنيت دائما ان احضى بهذه النعمة، واكون بعيدا عن لعنة الاحراق |
| Klaus beni hayatımı mahveden bir lanetten kurtardı. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | لقد حررني من لعنة كانت تدمر حياتي، وإنّي مدينٌ له. |
| Dennis, buraya geldin, muhtemelen bir lanetten ötürü ve her şeyi mahvettin. | Open Subtitles | دينيس", أنت جئت هنا, غالبا كجزء من لعنة و أفسدت كل شيئ |
| Son birkaç gün içinde bir lanetten kurtulduk, tamamıyla yeni bir krallıkta uyandık ve son bir yılda yaşadıklarımızı unuttuk. | Open Subtitles | خلال الأيّام القليلة الماضية نجونا مِنْ لعنة واستيقظنا في مملكة جديدة كلّيّاً ونسينا عاماً مِنْ حياتنا |
| Diğer bir deyişle vampir laneti olmadan sizlere yeni bir hayat vereceğim. Kendi sebep olduğum lanetten kurtaracağım. | Open Subtitles | سأمنحكما حياةً جديدة بدون لعنة مصّاص الدماء التي أنزلتها بكم. |
| Çeneni kapatmalısın yoksa lanetten daha fazla endişelenmen gereken şeyler olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن تبقي فمكِ مغلقًا أو ستحصلين على أكثر من لعنة للقلق بشأنها |
| Stanley Yelnats bunun 150 yıldır süregelen bir lanetten ileri geldiğini söylerdi. | Open Subtitles | يقول أن السبب هو لعنة عمرها 150 عام |
| Eski kitaplar, iğrenç bir lanetten bahsediyor. | Open Subtitles | التاريخ القديم يتحدث عن لعنة شنيعة |
| - İki lanetten ilki işte seninki. | Open Subtitles | وهل تعلم أن هذه لعنة واحدة من اثنتان؟ |
| El Chupacabra'nın arazideki bir lanetten dolayı ortaya çıktığını öğrendim. | Open Subtitles | لقد علمت بأن "الشوباكابرا"... هو نتيجة لعنة شر... وضعت على أرضنا. |
| Bir lanetten, şeytandan bahsediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحدثون عن لعنة |
| Klaus beni hayatımı mahveden bir lanetten kurtardı. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | كلاوس) حلّ وثاقي من لعنة كانت تدمر حياتي، وإنّي مدينٌ له بذلك |
| Şu anda başında olan dert tamamiyle bir lanetten ibaret. | Open Subtitles | ما تمرّي بهِ ليس إلّا لعنة. |
| Bir lanetten bahsetmiştin. | Open Subtitles | ذكرت لعنة. |