|   Gerçekleri, kendi lehinize kıvırma yeteneğinizdir.   | Open Subtitles |    هي قدرتك على تحريف حقائق الموقف لتصبح لصالحك   | 
|   Terazideki dengeyi lehinize çevirmek istiyorsanız Saul'u arayın.   | Open Subtitles |    لكنك تستحق العدالة. لذا، إن كنت تريد حسم الميزان لصالحك مجدداً   | 
|   En son sayımlara göre oylar sizin lehinize değil ama anlaşılan pek çok seçmen konuşmanıza olumlu cevap vermiş.   | Open Subtitles |    آخر نتائج الاقتراع ليست لصالحك لكن يبدو أنّ الكثير من الناخبين يستجيبون بشكل إيجابيّ لخطابك.   | 
|   Bu noktadan sonra yapacağım hiçbir düzenleme sizin lehinize olmaz.   | Open Subtitles |    أي مراجعة حالياً لن تكون في مصلحتك   | 
|   Bu noktadan sonra yapacağım hiçbir düzenleme sizin lehinize olmaz.   | Open Subtitles |    أي مراجعة حالياً لن تكون في مصلحتك   | 
|   Benimle bozuşmanız sizin lehinize olmaz.   | Open Subtitles |    - نعم لن يكون من مصلحتك خداعي.   | 
|   Sulh Mahkemesi'ne sunulmuş olsaydı bahse girerim lehinize bulurlardı.   | Open Subtitles |    أذا قدمت للمحكمه أراهن على أن هذا سيكون لصالحك   | 
|   Olayları hileyle sizin lehinize çevirmek var. Bir de kendi fırsatınızı kendinizin yaratması var.   | Open Subtitles |    أن تقوم بإستغلال أحداث لصالحك أمر، لكنه أمر آخر أن تفبركها بالكامل.   | 
|   Dikkat dağıtma ne kadar uygunsuz da olsa şartları sizin lehinize çevirebilir.   | Open Subtitles |    مهما بدت الطريقة، يمكن أن تجعل الأمور تنقلب لصالحك.   | 
|   Ayrıca Bay Forman, bugünkü soruşturma sizin lehinize sonuçlanmış olsa bile oğlunuzun bazı yanıtları ışığında Öfke Kontrolü derslerine katılmanızı şiddetle tavsiye ederim.   | Open Subtitles |    ويا سيد(فورمان) حتى مع ..أن الجلسة قضَت لصالحك اليوم ...بسبب بعض من أقوال ابنك فانا أنصحك وبِقوة أن تذهب لدورات ضبط النَفس   |