| Aşağıda büyük bir su lekesi var, gidip borulara bakacağım. | Open Subtitles | لدينا بقعة ماء في الأسفل لذا علينا البحث في الأنابيب. |
| Beni, üzerinde kan lekesi olan, çatı katındaki bir karyolada yatırdın. | Open Subtitles | يحتوي على بقعة دماء تلك كانت بقعة دماء ، صحيح ؟ |
| Arabadaki kan lekesi karşısında mahkemede onların bir önemi yok. Bunu biliyoruz. | Open Subtitles | لن يتفوق أبداً على بقع الدم على السيارة في المحكمة، نعلم ذلك. |
| Neredeyse bir asır boyunca bunun gibi on mürekkep lekesi bir çeşit gizemli kişilik testi olarak kullanıldı. | TED | لما يقارب القرن، تم استخدام عشر بقع حبر مثل هذه في ما يبدو مثل اختبار شخصية شبه رمزي |
| Kutunun sağ tarafında zayıf bir ışık lekesi görebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تروا لطخة ضوء خافت في الصندوق إلى اليمين. |
| Sırtında çimen lekesi olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Hayır, leke benim gelinliğimdeydi. | Open Subtitles | ظننت بأنك قلت لي بأنه يوجد لطخات عشب على ظهر البدلة |
| Bu sabah işe geciktin ve kazağında reçel lekesi var. | Open Subtitles | هذا الصباح تأخرتِ على العمل وهُناكَ بقعة هلام على سترتكِ. |
| Bu çok çekici bir kravat. Bunun üzerindeki süt lekesi belli olmaz. | Open Subtitles | هذه ربطة عنق جذابة، لا يمكنك حتى أن تلاحظ بقعة الحليب عليها. |
| Bayan Borden'a lekeyi sordum o da bana yahni lekesi olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | وأجابت بأنها تعتقدها بقعة حساء وهل هذا كل ما احتجت لتسمعه ؟ |
| Kocasının pasaportunda, talihsiz bir yağ lekesi altında. | Open Subtitles | فقدته تحت بقعة زيت مناسبه على جواز سفر زوجها |
| Yanılmıyorsam, yeni gri takımımın üstünde yağ lekesi var. Belki de fark etmişsindir? | Open Subtitles | أعتقد أن بدلتي الرمادية بها بقعة من الشحم, هل تلاحظها؟ |
| Yakından inceleyince dış kısmında kan lekesi olabilecek bir kızıllık gördün. | Open Subtitles | عند الفحص العميق وجدت ما يبدوا بأنه بقع دم على الطبقة الخارجية |
| - Herhangi bir kan lekesi Luminol'a temas ettiğinde, mavimsi yeşil bir renk çıkarır. | Open Subtitles | أية بقع دم سوف تضيء أخضراً مائلاً للزرقة عندما يحتك بها اللومينول |
| Bazen gömleğinizde yemek lekesi oluyor. | Open Subtitles | لأنه يكون عليكِ بعضاً من بقع الطعام على قميصكِ وأشيائكِ |
| Arkadaş canlısı komşularımız sağ olsun artık floresan kan lekesi araştırması olmayacak. | Open Subtitles | شكرا إلى جيراننا الودّيين هناك سيكون لا تحسين لطخة دمّ فلورسين. |
| Bu Roosevelt Teleferiğinin pencere eşiğindeki kan lekesi. | Open Subtitles | هو لطخة دم سحبت من على نافذة عتبة روزفلت الترام. |
| Sonra kapının iç tarafındaki kolunda kan lekesi buldum kolda aynı zamanda kısmen parmak izleri de vardı. | Open Subtitles | ومن ثمّ لاحظتُ لطخة دم على مقبض الباب وبداخل البوابة، وأيضاً بصمة جزئية على مقبض الباب نفسه. |
| - İlk göze çarpanların dışında bir sürü küçük kan lekesi. Herhalde hepsini burada öldürmüş. | Open Subtitles | عدا عن الواضح، كثير من آثار لطخات الدم على الأرجح هو حيث قتلهن جميعاً |
| Boynunun tam yanında bir lekesi vardı tam... şurada. | Open Subtitles | كانت لديها تلك البقعة على جانب عنقها هنا |
| Eh, onlar katil cadılar bir aile vardır çok seçkin, çok güçlü ve kim farklı bir doğum lekesi ile doğdu | Open Subtitles | حسناً ، إنها عائلة من السحرة القتلة الذين هم من طبقة راقية جداً ، قوية جداً و ولدت مع وحمة مميزة |
| Göğsünde Tazmanya'ya benzeyen bir doğum lekesi var. | Open Subtitles | حصل على وشمة ولادة على صدره مثل تسمانيا |
| Yazdığına göre hırslı bir avcıymış, ve kolunun ön kısmında kelebek şeklinde doğum lekesi varmış. | Open Subtitles | تقول انه صياد متعطش، وله شامة صغيرة على شكل فراشة بذراعه |
| Bir sabah, bozkırın dışında ise, çimen lekesi olmuştu alnı. | Open Subtitles | وذات صباح، يخرج من الأدغال وجبينه ملطخ بالعشب |
| ...korkunç bir ben lekesi vardı ki, kalem izi olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | حصلت علي وحمه مخيفه التي تبين انها علامه من قلم |
| En azından doğum lekesi olan tek Jennifer o. | Open Subtitles | او على الاقل الوحيدة التي جاءت وكان لديها الوحمة |
| İkimizde çatı katındaki odanın yatağında sperm lekesi bok ve kan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا نعلم أن ملاءات السرير في تلك العليّة ملطخة بالسائل المنوي و دم |
| Ama biyopsiye göre bu bir doğum lekesi. En iyisini henüz görmediniz. | Open Subtitles | لكن نتائج فحص الأنسجه أشارت الى أنها وحمه الأفضل لم يأت بعد |
| Ondan önceki ağabeyi gibi aşiretin kara lekesi oldu. | Open Subtitles | وهذا يعد خزى على العشيرة كما فعل أخيها من قبل |
| Taşıdığımız izlerden tanıyıp bizi avladılar. Hilal şeklindeki doğum lekesi. | Open Subtitles | إنّنا نطارد بسبب العلامات التي نحملها، تلك الوحمات الهلاليّة |