ويكيبيديا

    "lezzeti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النكهة
        
    • طعم
        
    • نكهة
        
    • المذاق
        
    • مذاق
        
    • مذاقها
        
    • لذة
        
    • ونكهة
        
    • مشهي
        
    • النكهات
        
    Her şey tam lezzeti ortaya çıkarma görevimi yerine getirmek için. TED ولكي احاول فهم وظيفتي لاتمام مهمة استنباط النكهة الممكنة في الخبز
    Soğuk şeyler yersen, lezzeti değil, soğuğu hissedersin. Open Subtitles أتعلمين، عندما تأكلين شيئا باردا، فإنك تتذوقين طعم البرودة، لا النكهة
    Pek bir lezzeti yok, fakat vücudunuza çok hoş bir enerji desteği sağlıyor. TED ليس له طعم واضح، ولكنه يمدّ جسمك بدفعة خفيّة من الطاقة.
    Hardal ve körüyle mayalanmış mısır ekmeğinin lezzeti üstünde. Open Subtitles نكهة كاري الخردل على خبز الذرة الصفراء المخمّر
    Tüketicilere ete kıyasla maliyeti aynı veya daha az olacak, aynı lezzeti veya daha iyi lezzet vermeyecek farklı bir alternatif sunmadığımız sürece insanlar et tüketimine devam edecek. TED ولكننا لن نقم بتقليل إستهلاك اللحوم حتى نمنح المستهلكين بدائل وبذات التكلفة أو أقل، وبذات المذاق أو أفضل.
    Çikolatalı bisküvi lezzeti olmadan tabii ki. Open Subtitles حسناً , ماعدا , أتعرف بدون مذاق الشيكولاتة
    Geleneksel mutfak tecrübelerinin aksine korkarak ölen canlının lezzeti benim gibi biri için daha iyi olur. Open Subtitles على عكس أساليب الطبخ التقليدية فإنّ الفريسة يكون مذاقها أفضل بكثير لشخص مثلي حين تكون مذعورة.
    Burası asla Delmonico'nun yeri gibi olmaz, ama sabunu kullanırsan yiyeceklerin lezzeti artar. Open Subtitles هذا المكان لن يكون مبهجا ولكن الطعام سيكون اكثر لذة اذا استعملت الصابون
    lezzet testi, genetik değişiklik, en olağanüstü doku ve lezzeti yakalamak için. Open Subtitles فحص التذوق ,التعديل الوراثي لتقديم أكثر تركيبة إستثنائية ونكهة أصلية.
    "Büyülü bir lezzeti var" diyen adam mı? Open Subtitles الذي يقول انه مشهي بشكل ساحر ذلك الرجل أجل
    Sıcak şeyler yersen, lezzeti değil, sıcağı hissedersin. Open Subtitles عندما تأكلين شيئا ساخنا، فإنك تتذوقين طعم السخونة، لا النكهة
    Sulu bir şey yediğinde, lezzeti değil, sıvıyı hissedersin. Open Subtitles وفي حالة الشئ السائل، تشعرين بالسيولة، لا النكهة
    lezzeti artırıcı pırasa ve kereviz yapraklarını sicimle bağla. Open Subtitles النكهة المفضلة لتحسين الطعم ثم نربطها بالخيط
    Ama çok yenmiyor, sade daha iyi. Daha temiz bir lezzeti var. Open Subtitles لكن إذا أكلت أكثر،فانك ستريد الأصلية انها النكهة الأنظف
    Bunu öğle yemeğinde deneyeceğiz, biraz daha bilgi vereceğim, sadece iki çeşit hamurdan yapılmadı -- gene lezzeti ortaya çıkarmak için bir önceki gün mayasız bir hamur yapmak. TED سوف نقوم بتجريب هذا الخبز على الغداء وسوف اشرح لكم اكثر عنه وهو وليس مصنوعٌ فحسب من نوعين من المعجات ولكن صنع لجعل النكهة لذيذة جدا ولجعل قطعة العجين كذلك علينا ان نضيف للعجين الغير متخمر
    Hardal ve körüyle mayalanmış mısır ekmeğinin lezzeti üstünde. Open Subtitles نكهة كاري الخردل على خبز الذرة الصفراء المخمّر
    Yeni aromalı yoğun formül, çikolata lezzeti arttırıldı, kalorisi azaltıldı... Open Subtitles انه نكهة جديدة من الحلوى نصفها شوكولاتة و قليلة السعرات الحرارية
    Çikolatadan altın yumurtalar! Harika bir lezzeti var. Open Subtitles بيض الشكولاته الذهبي رائع المذاق
    Eğer yemeğinin lezzeti de o yaptığı kurabiyelere benziyorsa kırıcı olmayın. Open Subtitles نعم ، حتى لو كان مذاق طعامها مثل الكعك الذي أعدته كن لطيفاً
    Herkesin elinin lezzeti farklıdır, o yüzden de farklı sonuçlar elde edersiniz. Open Subtitles \u200fليد كل شخص مذاقها الخاص، \u200fولذلك، تحصل على نتائج مختلفة.
    Zaten doğru lezzeti asla tutturamazsın. Open Subtitles .أنتِ لـاـ تحصلي على النكهات الجيدة على أي حال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد