| Kuzey Nijerya'da, politik liderler ve geleneksel Müslüman liderler, Lojistik ve halk güvenliği ile ilgili sorunları çözmeye yardım etmek için programa doğrudan dahil oldular. | TED | في شمال نيجيريا، السياسيون ، و شيوخ الدين المسلمين ، اصبحوا جزءا فعالا في البرنامج لكي يساعدونا على حل المشاكل اللوجستية و كسب ثقة المجتمع. |
| Bu işler doğal olarak bir sürü planlama ve Lojistik gerektiriyor. | TED | وبالطبع فهذا يستغرق الكثير من التخطيط والكثير من الأعمال اللوجستية. |
| Kendi deneyimlerime göre, Lojistik ve teknoloji bu evde sağlık çözümlerinin işe yaramasını sağlıyor. | TED | ومن تجربتي الخاصة، أرى أن الخدمات اللوجستية والتكنولوجيا تجعل حلول الرعاية الصحية المنزلية تعمل. |
| Bu bir Lojistik meselesi. | Open Subtitles | انها مسألة تموين |
| Gerekli olabileceğini düşündüğün kişi ve Lojistik desteklerin listesini yaparak başla. | Open Subtitles | أبدأ باعداد قائمة بعدد الرجال والدعم اللوجستي الذي تعتقد أنك بحاجة إليه |
| Benim adım Dana Whitcomb, Burada Lojistik ve operasyonlar yöneticisiyim. | Open Subtitles | إسمي هو دانا ويتكون أنا مدير العمليات اللوجستيّة هنا |
| Topçuluk, yeni silahlar, Lojistik ve insan gücü. | Open Subtitles | دروس عن المدفعية، الأسلحة الجديدة التموين ، والقوى البشرية |
| Wong, Savunma Lojistik Dairesi'nin kullanılmayan bir deposunu arıyormuş. | Open Subtitles | (وونغ) كان يبحث عن الإتجاهات لمستودع مهجور لوكالة الدفاع اللوجستية. |
| Yardım paketi takip teknolojisi üzerine kurulu yeni bir sistem olacak, çalıştığım Lojistik şirketi sayesinde. | TED | سيكون هناك نظاماً جديداً يستند على حزمة تكنولوجيا التعقب المتبرع بها من شركة خدمات اللوجستية التي أعمل لصالحها. |
| Geniç bir destek ekibimiz vardı. Bir belgesel ekibi, bir kaç tane Lojistik destek sağlayacak insan, kız arkadaşım ve bir fotoğrafçı. | TED | فريق مساند كبير. طاقم تصوير، شخصان للخدمات اللوجستية معنا، صديقتي، والمصور. |
| Lojistik konusunu kilise muhasebecisiyle konuşman gerekecek. | Open Subtitles | ولكن ستكون لدينا للحديث إلى أمين صندوق الكنيسة حول الخدمات اللوجستية. |
| Savunma Lojistik Dairesi'nde, İkmal Kolordusu'ndaymış. | Open Subtitles | عمل في قوات الإعانات لوكالة الدفاع اللوجستية. |
| Savunma Lojistik Dairesi'nde Envanter Yönetimi'nde çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل في إدارة الجرد في وكالة الدفاع اللوجستية. |
| Savunma Lojistik Dairesi sürekli, güvenlik araması yapar sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن وكالة الدفاع اللوجستية تقوم بفحص روتيني للأمن. |
| Savunma Lojistik'in sunucularına sizin bilgisayarınızdan girilmiş. | Open Subtitles | لقد تعقبنا الدخول إلى خوادم وكالة الدفاع اللوجستية إلى حاسوبك. |
| Bunlar Lojistik meseleler. Daha sonra bakarım. | Open Subtitles | هذه مجرد مثل الأشياء اللوجستية سأتحقق منها لاحقاً |
| Kıyı Projesi'nin Lojistik desteğini bil bakalım kim sağlıyormuş? | Open Subtitles | تخمين من هو المسؤول عن اللوجستية من ساحل المشروع؟ |
| Lojistik konusunda yeterince bilgimiz var! | Open Subtitles | لدينا تموين خارج من آذاننا |
| Silahlar ne olacak? Lojistik? Pasaportlar? | Open Subtitles | ماذا عن الاسلحة والدعم اللوجستي وجوازات السفر؟ |
| Mali ve Lojistik operasyonlarda sorumluluk ona ait. | Open Subtitles | لذا فإنّه المسؤول عن العمليّات اليوميّة الماليّة والمسائل اللوجستيّة. |
| Treadstone Operasyonu'nda görev almıştı, Lojistik biriminde. | Open Subtitles | هي كَانتْ حجارةَ خطوةِ. التموين. |
| Savunma ve Lojistik Dairesi'nden zimmetlerine mal geçiriyorlarmış. | Open Subtitles | (وونغ) قال أن و(لين) شركاء في عملية إحتيال وإبتزاز من وكالة الدفاع اللوجستية، |
| Cuma günü strateji, yönetim yapısı ve Lojistik konuşmak için geliyorlar. | Open Subtitles | ليناقشوا الإستراتيجيّة، و الهيكل الإداريّ و والتخطيط والتنفيذ |
| Lojistik berbattı. Orada salak gibi tıkılıp kaldık. | Open Subtitles | لقد أفسدوا أمر نقل الجنود وظللنا عالقين هناك كالحمقى |
| Onlara sadece Lojistik planı gönder... | Open Subtitles | ارسل لهم فقط الخطة السوقية |