| Bazı kadınlar müşterilerinden polis olmadıklarını kanıtlamaları için aletlerini çıkarmalarını ister. | Open Subtitles | بعض النساء لديهم زبائن يظهرون قذارتهم فقط ليثبتوا انهم ليسوا شرطة |
| Birkaç saate kadar gitmiş olacağım. İyi müşterilerinden çıkarırsın. | Open Subtitles | سأغادر بعد ساعات قليله , يمكنك العوده الى زبائنك الكرام |
| Ben yokken kızın müşterilerinden fırtlayan olursa ilgilenir misin Teğmen Provenza? | Open Subtitles | لو ظهر أيّ من زبائنها بينما أنا في الخارج الملازم بروفنزا؟ |
| Avukatın en iyi müşterilerinden biridir. | Open Subtitles | فقط عليّ أن أعيره قليلا من الاهتمام لأنه أحد أفضل عملاء المحامي |
| Ben senin altında olmak için para veren müşterilerinden değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ احد عملائك الذين يدفعون لكي ليتم السيطرة عليهم |
| ve ilk müşterilerinden biri -- bu uzun yıllar önce oluyor, 70'lerin başında -- | TED | و واحد من اوائل عملائه .. ذلك منذ سنوات في السبعينيات |
| O zaman bir seri kaçakçı olmalı ve Gövde Katili de müşterilerinden biri. | Open Subtitles | لذا لا بد من وجود خاطف متسلسل و قاتل الجذوع كان أحد زبائنه |
| Görünüşe göre, müşterilerinden biri onun ürününden hiç memnun kalmamış. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّ أحد الزبائن لم يكن سعيداً بمنتوجه. |
| Öyle şeyler oluveriyor ki, mesela annemin müşterilerinden biri Emeril Lagasse, bana bir gece önceden bir fıçı bamya ayarladı. | Open Subtitles | وقد ظهر بأن ايميرل لاغاسي احد زبائن والدتي وقد وافق بأن يرسل لي افضل ما لديه من الغامبو |
| Belki bu patronunun sadomazoşistin müşterilerinden biri olmasıyla ilgilidir. | Open Subtitles | ربما لذلك علاقة بحقيقة أن رئيسك كان أحد زبائن المرأة المتسلطة |
| Evet, büronun müşterilerinden biriyle ek iş yapıyormuş. | Open Subtitles | نعم، هي كانت moonlighting. هي كانت تأخذ عمل صغير من أحد زبائن الشركة. |
| müşterilerinden ve hesaplarından kişisel olarak sorumlu olduğundan beri gerçekten sorunun var. | Open Subtitles | أووه أنت محقه أنت في ورطه حقيقيه منذ بدأت تخدمين زبائنك شخصيا وتتعاملين مع فواتيرهم |
| müşterilerinden birinin Azizler günü geldiğinde ağzına mum dikebileceğimizi söylediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أحد زبائنك يقول أنه عند مجئ عيد القديسين علينا وضع شمعة بفمك |
| Belki de sürekli müşterilerinden biri ona ev alıp. dostu olmuştur? | Open Subtitles | ربّما أحد زبائنها عشقها وإشترى لها البيت |
| müşterilerinden biri yarım milyon dolarlık fatura yapmasına rağmen, hala Montecito'da kalmak için ısrar ediyormuş. | Open Subtitles | مع أحد زبائنها الكبار مديون بنصف مليون في هاواي ويريد من المونتسيتو تحمل هذا |
| Bu müşterilerinden bazıları yüksek mevkide olan insanlar. | Open Subtitles | بعض منهم بأجور خيالية يقدمون إلى عملاء كبار |
| Mesajları görüyorum, ama bunlar oksikodon müşterilerinden aldığı mesajlar, başkasından değil. | Open Subtitles | أنا أري رسائل ولكن كلها من عملاء يريدون شراء الأوكسي |
| Sorun ne, Alicia? müşterilerinden, avukatlık firmasını değiştirmek isteyen var mıdır? | Open Subtitles | هل يريد أي من عملائك تغيير شركات المحاماة الخاصة بهم ؟ |
| müşterilerinden birinin sana, mesela, 700$ borcu olsa ne olurdu? | Open Subtitles | ماذا ستفعل إذا كان أحد عملائك مدين لك بسبعمائة دولار |
| Adamın en iyi müşterilerinden bazılarını parmaklıklar arkasına biz yolladık. | Open Subtitles | لقد وضعنا بعضاً من أكبر عملائه خلف القضبان. |
| Çünkü onun müşterilerinden biri bizim istek listemizde. Büyük balık bir silah kaçakçısı. | Open Subtitles | لأنّ واحداً من زبائنه في أعلى قائمة رغباتنا، تاجر أسلحة كبير. |
| Farklılık korkusu ve mimarlar bunu müşterilerinden her zaman duyuyor: ''Bu yeni fikri denersem beni dava ederler mi? | TED | انه الخوف من الاختلاف، يسمع المعماريون ذلك من الزبائن طوال الوقت: "هل سيتم مقاضاتي اذا جربت هذه الفكرة الجديدة؟ |
| Görünüşe göre, Christine'in müşterilerinden biri parasını geri istemiş, itiraz edince de bacaklarının arasına bıçağı sokmuş. | Open Subtitles | يبدو أن أحد عملائها طالب باسترداد ماله وحين أبدت اعتراضها دب سكيناً بين ساقيها |
| müşterilerinden biriyle birlikte tutuklanan bir arkadaşımı satmıştı. | Open Subtitles | قد باع صديق لي، والذي أُلقي القبض عليه مع أحد موكليه |
| müşterilerinden biri olabilir. | Open Subtitles | قد يكون أحد زبائنكِ |
| Lütfen buyurun. Robert Bobby Cobb. Andrew'nun müşterilerinden biri. | Open Subtitles | روبيرت بوبي كاب) ، زبونٌ آخر) (من زبناء (آندي |
| Düzenli müşterilerinden biriyim ne de olsa. | Open Subtitles | أنا واحدة من زبنائه الإعتياديين الآن |
| Benim dükkanın düzenli müşterilerinden, genç bir hanımla. | Open Subtitles | مع سيدة صغيرة و هى زبونة معتادة فى المقهى. |